O gün bugündür yazılarımın her biri birer oltadır: Kim bilebilir ki belki de olta atmakta herkesten daha becerikliyimdir?.. Bende değil ki suç, hiçbir şey vurmadıysa. Balık yoktu...
Bana göre amor fati'dir (kaderini sev) bir insanın büyüklüğünü gösteren; insanın hiçbir şeyi ne geçmiş, ne gelecekte, sonsuza dek başka şekilde dilememesidir.
İnsan bilincinin tüm yüzeyini her türlü büyük buyruktan sakınmalı. Büyük söylemlerden, büyük davranışlardan dahi sakınmalı! Hepsi de sezginin kendini fazla erken "bilmesinden" doğan tehlikeler. Bu sırada o örgenleştirici, o egemen olacak "zihin" büyüyüp gelişir derinlerde; emredişlere girişir, yavaşça tali yollardan, yanlış yollardan uzaklaştırır; bir gün bütünün tamamlanması için vazgeçilmez araçlar oldukları fark edilecek olan nitelikleri, uzuvları teker teker hazırlar; tümünü yönlendirecek olan ödev, hedef, gaye ve manadan hiçbir şey sezdirmeden, hizmet verecek olan bütün yetileri sırayla oluşturur. Buradan yaşamım büsbütün mucize eseri gibi görünür.
Kişinin kendisi olmasının şartı, ne olduğunu kesinlikle bilmemesidir. Bu açıdan, yaşamdaki yanlış adımların, arasıra sapılan tali yolların, hatalı yolların, gecikmelerin, alçakgönüllülüklerin asıl ödevden uzak başka ödevlere verilen emeğin, hepsinin de kendilerine göre bir anlamları, değerleri vardır. Bunlarda büyük bir akıllılık, hatta belki de en üstün akıllılık kendini gösterebilir: Nosce te ipsum (Kendini tanı) yok oluşa giden yoldur, halbuki kendini unutmak, yanlış bilmek, küçültüp daraltmak, orta değerde kılmak sağduyunun işidir.
En ufak zorlanma, asık bir surat, ses tonunda en küçük bir sertleşme, hepsi birer itirazdır kişinin kişiliğine; ve tabii ki en başta yapıtına!..İnsanda sinir adı altında hiçbir şey olmamalı.. Bir itiraz da yalnızlıktan dolayı acı çekmektir -ben şahsen ben "çokluktan" acı çektim.