Edebice Dergisi - Sayı 6 kitaplarını, Edebice Dergisi - Sayı 6 sözleri ve alıntılarını, Edebice Dergisi - Sayı 6 yazarlarını, Edebice Dergisi - Sayı 6 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yere bakarsak hep sınırlı şeyleri görürdük, masa, sandalye, makam, para vs. ama göğe bakarsak sonsuzluğu, maviyi... Ama göğümüzden mavi rengi çalmışlardı."
"Bu nasıl bir kısır döngü? Kimse sevdiğine kavuşamıyor. Iki gönlün bir olmamasıyla seyran olamayan samanlıkların sayısı artıyor. Aşk mevsiminde yağan hayal damlaları, gerçekliğin yaprakları üzerinden kayıp gidiyor. Kimse de bu duruma engel olamıyor."
"Bak, yine anımsadım. Anımsamak denmez aslında benim bu yaptığıma. Anımsamak için önce unutmak gerekir. Unutmak için ise ne yapmak gerektiğini halen öğrenebilmiş değilim."
"Ne zaman kapansa fitne kapısı
Bir Ibn Sebe'nin eli aralar.
Tazelenip durur Kerbela yası.
Kundaktaki bebeklerin üstüne
Yezitlerin kılıcından kan damlar..."
"Her insan macerasını biraz da kendi içinde yaşar. Doğumu, hayatının bazı dönüm noktaları görünen biyografisinde ortaya çıkabilir ama bazı hisleri, bazı düşünceleri biyografilerde yazılmaz."
Osmanlı'nın Son 40 Yılında Rumeli Türkleri ve Müslümanları kitabında anlatılan bir olay;
1900'lerin başında Balkanlarda etnik çalışmalar had safhada iken Rusya -bugünkü Kosova sınırlarında yer alan- Mitroviçe'ye bir konsolosluk açmak ister. İmparatorluğun bu en zor ve zayıf döneminde Rus baskısına boyun eğmek zorunda kalan Osmanlı bu isteği kabul etmek zorunda kalır, tepki gösteren Arnavutları bastırmaya çalışır. Arnavutlar bu ayaklanma sırasında Osmanlı askerleriyle savaşırken "Hakiki Türk oğlu Türkler! İleri! diye hücum etmektedir. Bu arada isyancı Arnavutlar arasında çok sayıda Katolik Arnavut da vardır. Burada karşımıza çıkan Türk kimliği Müslümanlığı, Müslümanlık bağı ile Arnavutluğu, Arnavutluk bağı ile Katolikliği dahi kapsar veya taşır.
Zira deviler gelip geçtikçe siyasi ve toplumsal gelişmeler yeni kimlikleri meydana getirdiği kadar var olan kimliklere de yeni anlamlar yüklüyor. Kırım Savaşı'nda Ruslara karşı Osmanlı'nın yanında alan Fransız ordusundaki Cezayirlilere "Turcos" deniyordu. Orta Doğu'dan Amerika kıtasına giden Araplara da "Turco" dediler. Bunların arasında Arjantin'de 10 yıl Devlet Başkanlığı yapan Carlos Menem'de var.
Bu öyle bir bekleyiştir ki şair aya batma diye, güneşe doğma diye yalvarıyordu. Fakat ne çare ki dünya dönüyor, sabah oluyor, gün ışıyor, günün açılmasıyla şairin arzuları, istekleri kül olup fezaya uçuveriyordu.