Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Edebice Dergisi - Sayı 6

Edebice Dergisi

Edebice Dergisi - Sayı 6 Gönderileri

Edebice Dergisi - Sayı 6 kitaplarını, Edebice Dergisi - Sayı 6 sözleri ve alıntılarını, Edebice Dergisi - Sayı 6 yazarlarını, Edebice Dergisi - Sayı 6 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
bernard lewis
"Türkler millî kimliklerini Islamiyet'e gömerek Iranlıların ve Arapların asla yapmadıkları bir şeyi yaptılar."
Sayfa 74
Reklam
"Yere bakarsak hep sınırlı şeyleri görürdük, masa, sandalye, makam, para vs. ama göğe bakarsak sonsuzluğu, maviyi... Ama göğümüzden mavi rengi çalmışlardı."
Sayfa 62
"Bu nasıl bir kısır döngü? Kimse sevdiğine kavuşamıyor. Iki gönlün bir olmamasıyla seyran olamayan samanlıkların sayısı artıyor. Aşk mevsiminde yağan hayal damlaları, gerçekliğin yaprakları üzerinden kayıp gidiyor. Kimse de bu duruma engel olamıyor."
Sayfa 59
Boğazındaki Yumru
"Bak, yine anımsadım. Anımsamak denmez aslında benim bu yaptığıma. Anımsamak için önce unutmak gerekir. Unutmak için ise ne yapmak gerektiğini halen öğrenebilmiş değilim."
Sayfa 57
Fazıl Ahmet Bahadır
"Ne zaman kapansa fitne kapısı Bir Ibn Sebe'nin eli aralar. Tazelenip durur Kerbela yası. Kundaktaki bebeklerin üstüne Yezitlerin kılıcından kan damlar..."
Sayfa 55
Reklam
Hüseyin Şehriyar
"Oğuz Atam bizi görse neyliyer, Dövüner dizini helak eyliyer, Yeğin geyze gelir, gönü göynüyer, Heç elden özgeye gardaş olar mı? Yılandan, çiyandan yoldaş olar mı?"
Sayfa 19
Hüseyin Şehriyar
"Gurt gurtnan dolaşır, itler it inen, Gurt şikarnan doyar, itler küt inen, Yanaşmanın goynu dolar pit inen, Heç elden özgeye gardaş olar mı? Fars, Çin, Urustan yoldaş olar mı?"
Sayfa 19
Hâdi Şehriyar
"Insan her zaman değişmededir, tesadüf olarak kendimizi tanıtmaya çalışıyoruz."
Sayfa 5
Hâdi Şehriyar
"Her insan macerasını biraz da kendi içinde yaşar. Doğumu, hayatının bazı dönüm noktaları görünen biyografisinde ortaya çıkabilir ama bazı hisleri, bazı düşünceleri biyografilerde yazılmaz."
Sayfa 5
Reklam
Osmanlı'nın Son 40 Yılında Rumeli Türkleri ve Müslümanları kitabında anlatılan bir olay; 1900'lerin başında Balkanlarda etnik çalışmalar had safhada iken Rusya -bugünkü Kosova sınırlarında yer alan- Mitroviçe'ye bir konsolosluk açmak ister. İmparatorluğun bu en zor ve zayıf döneminde Rus baskısına boyun eğmek zorunda kalan Osmanlı bu isteği kabul etmek zorunda kalır, tepki gösteren Arnavutları bastırmaya çalışır. Arnavutlar bu ayaklanma sırasında Osmanlı askerleriyle savaşırken "Hakiki Türk oğlu Türkler! İleri! diye hücum etmektedir. Bu arada isyancı Arnavutlar arasında çok sayıda Katolik Arnavut da vardır. Burada karşımıza çıkan Türk kimliği Müslümanlığı, Müslümanlık bağı ile Arnavutluğu, Arnavutluk bağı ile Katolikliği dahi kapsar veya taşır.
Zira deviler gelip geçtikçe siyasi ve toplumsal gelişmeler yeni kimlikleri meydana getirdiği kadar var olan kimliklere de yeni anlamlar yüklüyor. Kırım Savaşı'nda Ruslara karşı Osmanlı'nın yanında alan Fransız ordusundaki Cezayirlilere "Turcos" deniyordu. Orta Doğu'dan Amerika kıtasına giden Araplara da "Turco" dediler. Bunların arasında Arjantin'de 10 yıl Devlet Başkanlığı yapan Carlos Menem'de var.
Falih Rıfkı Batış Yılları'nda "Bizim çocukluğumuza Türk, kaba ve yabani demekti.", Türkçülüğün öncülerinden Ziya Gökalp Türkçülüğün Esasları'nda "Eski Osmanlı seçkinleri, köylüleri eşek Türk diye aşağılarlardı." der.
Bernard Lewis'in ifade ettiği gibi: "Türkler milli kimliklerini İslamiyet'e gömerek İranlıların ve Arapların asla yapmadıkları bir şeyi yaptılar."
Bu öyle bir bekleyiştir ki şair aya batma diye, güneşe doğma diye yalvarıyordu. Fakat ne çare ki dünya dönüyor, sabah oluyor, gün ışıyor, günün açılmasıyla şairin arzuları, istekleri kül olup fezaya uçuveriyordu.
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.