Edebiyat Eczanesi kitaplarını, Edebiyat Eczanesi sözleri ve alıntılarını, Edebiyat Eczanesi yazarlarını, Edebiyat Eczanesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mutluluk ancak geriye dönüp baktığımızda yaşadığımıza inandığımız bir şey midir? Mutlu olduğumuz zamanlarda bunu fark edemiyor muyuz? Bunu ancak sonradan mı anlayabiliyoruz?
Hepimiz zamanı bir yerlere kaldırıp saklarız. Bizi terk eden insanların eski suretlerini saklarız. Ve bizler de derimizin altında, kırışıklardan,tecrübelerden ve kahkahalardan oluşan o tabakanın altında eski suretlerizdir hala…..
Bugüne kadar karşılaştığınız kitapçıları unutun. Jean Perdu öyle bir kitapçı ki ondan kitap almak çok ilginç olabilirdi. Hangi kitabın kime iyi gelebileceğini, hangi kitabın kimin acılarını dindirebileceğini çok iyi biliyor. Gemisini kitapçıya çevirmiş ona da #edebiyateczanesi adını vermiş. Herkese tabiri caizse şifa veren Jean kendi derdine derman bulamaz. Yirmi yıl önce çok sevdiği kadın hiçbir sebep yokken terkeder onu. Hiç ummadığı bir anda ise okumayı unuttuğu bir mektup onu yeniden geçmişe götürür. Geçmişte olanları artık bitirip yoluna devam etmek zorundadır. Bu kadar acı çekmek yeter! Aşkının peşinden gidecek, hem de bunu edebiyat eczanesi adını verdiği o gemisiyle yapacak.
Yolculuğun sonunda kendini şifalandırmayı başarabilecek mi Jean? Bu macera hem kitap severlerin hem de aşka inananların macerası bence. İçinde geçen ruh durumunuza göre verilen kitap önerilerini de not aldım. Moduma göre okuyacağım Tavsiyedir
Tek hata pek çok kişinin, özellikle de kadınların, bedenlerinin sevilebilmek için kusursuz olması gerektiğine inanmasıdır. Oysa bir bedenin yalnızca sevmeyi bilmesi gerekir. Bir de kendini sevgiye teslim edebilmeyi.
Mutluluk ancak geriye dönüp baktığımızda yaşadığımıza inandığımız bir şey midir? Mutlu olduğumuz zamanlarda bunu fark edemiyor muyuz? Bunu ancak sonradan mı anlayabiliyoruz?
İnsanın güzel sözcükleri kullanmadan önce satın almak zorunda kaldığını düşünsenize! O zaman kimileri konuşma ishalinden kısa zamanda beş parasız kalırdı.
Dünyayı yönetenlerin kitap ehliyetine sahip olmaları şart koşulmalıydı. Çünkü insanları ve onların davranış biçimlerini anlayacak duruma ancak beş, hayır, on bin kitap okuduktan sonra gelebileceklerdir.