Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Penceredeki Adam

Edebiyat İkliminde Seyahat-1

Kolektif

Edebiyat İkliminde Seyahat-1 Gönderileri

Edebiyat İkliminde Seyahat-1 kitaplarını, Edebiyat İkliminde Seyahat-1 sözleri ve alıntılarını, Edebiyat İkliminde Seyahat-1 yazarlarını, Edebiyat İkliminde Seyahat-1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ülfet perdesini kaldırıp dikkatle bakınca her varlık bir sanat abidesiydi. Ve netice itibariyle her şey faydalı ve güzeldi. Bu, bir "Mutlak Güzel"e işaret değil miydi?
Sayfa 100Kitabı okudu
Riya (gösteriş) için açılıp, gurur uğrunda inleyen ağızlar doğruyu anlatamazlar.
Reklam
Başkalarının önündeki tehlikeyi gizlemek ve onların felaketine sevinmek, kötü ruhların işidir.
Dünyevi istikbal endişesiyle yanıp tutuşan insan, hem sonsuz mutluluk istiyor, hem de, kendisini bu sonsuz mutluluğa götürecek vasıtayı hor görerek, ebedi istikbalini düşünmemek için, her yola baş vuruyordu. Ruhunda inanç ve ümitten eser kalmayınca hangi vücut ayakta kalabilirdi!
Nietzsche (Nice): Bir Alman filozofudur. "Tanrı artık ölmüştür" sloganını yaygınlaştırarak, ateizmi şiddetle savunmuştur. Fakat inançsızlığı ve ümitsizliği hayatının son demlerinde cinnet getirip çıldırmasına sebep olmuştur.
Bizler, bu devrin insanları, hep koştuk, çalıştık ve uzay çağına vardık. Uzayın boşluğunda gezerken, ruhumuzun boşluğunu unuttuk. Dinlemesini bilemedik vicdanımızın sesini ve fıtratın bize çağrısını...
Reklam
Şu tabiatta her şey hayata göre ayarlanmıştı. Hem de bu hassas tertip, canlıların iradeleri dışında oluyordu. Havanın, suyun, ışığın ve sıcaklığın kıvamını insan mı ayarlamıştı? Hayır, o geldiğinde zaten bunlar hazırdı.
Tabiatta her şey son derece karmaşık bir yapıya sahip olduğu halde, aynı zamanda her şeyde müthiş bir nizam ve ahenk de vardı. Yerden suyun buharlaşması, yağmur olarak tekrar yere inmesi ve milyonlarca canlının su ihtiyacını gidermesi... İnsanların kulaklarının ve gözlerinin sadece belli dalga boylarındaki seslerle ışığa ayarlanmış olması...
Zararlı bir araziye giderken çobanlarının attığı taşla koyunlar bile tehlikeyi farkedip geri dönerken, başımıza atılan musibet taşlarının manasız olacağını düşünmemiz çok mantıksız olur.
Penceredeki adam şöyle düşündü: "İnsan da bir yolcudur. Anne karnından dünyaya gelen ve oradan kabre, haşre giden bir ebed yolcusudur. Bu ciddi yolculukta bize en güzel azık iman, ihlas ve kulluk borcumuzu yerine getirmekten başka nedir ki?"
Reklam
Yalancı bir var olmanın ardından sonsuz yokluk mu, görünürde yok olmanın ardından ebedi varlık mı?
Bu son isteğimi, sevgimden kaynaklanan samimiyetin ricası kabul edin.
Yorgun gözlerine göz kapakları yorgan olmuş, uyumaya çalışıyordu. Düşünmekten kaçtığı konular hep beyninde tepiniyor, bir türlü uyku tutmuyordu.
Basit ve münasebetsiz gibi görünen bir hadisenin, köklü değişmeye sebeb bir ikaz mahiyeti taşıdığını ibretle mütalaa ediyoruz. Aslında zararlı bir araziye giderken çobanlarının attığı taşla koyunlar bile tehlikeyi farkedip geri dönerken, başımıza atılan musibet taşlarının mânâsız olacağını düşünmemiz çok mantıksız olur.
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.