Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Edebiyatta Eleştirinin Özeleştirisi

Ayşegül Tözeren

Edebiyatta Eleştirinin Özeleştirisi Sözleri ve Alıntıları

Edebiyatta Eleştirinin Özeleştirisi sözleri ve alıntılarını, Edebiyatta Eleştirinin Özeleştirisi kitap alıntılarını, Edebiyatta Eleştirinin Özeleştirisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Iki binlere de taşacak olan dil oyunları yıllar içinde Marx'ın deyişiyle, meta üretimine yapışarak fetiş haline dönüşecek bir özelliğe dönüşürken, dil fetişizmi öyküde yaşansa da bu eleştirilmiyor hatta hikayenin önüne çıktığı, dil oyunlarının yer almadığı metinler nitelik açısından sorgulanıyordu.
Edebiyat ve şiir evrensel kolları olmadığı takdirde, durgun göllerde boğulmaya mahkumdur. Edebiyat, hele de şiir sınırlara hapsedilebilir mi?
Reklam
Çünkü tarif edilemez olan şiire bir tanım bulmak gerekirse, en uygun tanım, "reklam metni yazılamayacak hallerimizin dile getirilmesi" olacaktır.
yetmişlerde öykünün merkezi Ankara'yken, Ankara da öykünün taşrasına düşüyor, öykünün yeni merkezi İstanbul oluyordu.
Oysa şiir de öykü de roman da yüzyıllar ötesinde yaşayacak olan bir okura yazılır. Tribünler için yazılmaz.
Reklam
80 öyküsünde karakterler, genellikle bomboş sokakları seyrederler, "yaşamak bir korkudur" onlar için, gönüllerince gezemezler, hep "başkalarının deneyimini yaşamak" zorunda bırakılmışlardır.
Beğenilerin mutlaklaşmasının oligarşik bir yapı yarattığını bunun eleştiri ve eleştirinin özeleştirisi alanında engelleyici olduğunu biliyorlar mı?
Ancak Türkçe edebiyatta daha önce belirtmiş olduğum gibi, eleştiri bir direniş biçimi değildir; okuru izleyici, hatta cemaat olarak gören bir otorite şeklidir.
Daha da kötüsü, ucuz edebiyat, kalıp duygu ve düşünceleri pazarlamasıyla edebiyatta bir değer kaybına neden olur. Ardından tehlikeli bir soru kalır geriye: "Ucuz edebiyat, iyi edebiyatı kovar mı?"
Reklam
İnsanların tüketim kültürü içinde yaşamlarını sorgulamaları gerekirken, kitsch edebiyat hazır duygusal paketleri sunuyor. Buna edebiyatın TOKİ'leşmesi de diyebiliriz.
TOKİ'leşmeKitabı okudu
Türkçe edebiyat ve şiirin son elli yılı incelendiğinde, bir pencerelerini kapatmış, bir kapıyı açıp sokağa çıkmış olduğu görülür. Sanki bastırılmış olan hep geri döner. Ama hep de biçim değiştirerek...
Gezi olaylarının diğerlerinden en temel farkı, edebiyata dilini çıkarmasıdır.
müebbet edebiyatı, yazan için ölüme karşı yaşamı yerleştirme iddiasıdır.
Görünmek için yazılan metinler çoğaldıkça, sözcükler edebiyat ormanından çekilip alınarak, steril bir stüdyoda evxilleştirilmiş gibiydi.
90'lar, Körfez savaşı sonrasıKitabı okudu
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.