Efendime Söyleyeyim

Yavuz Bülent Bakiler

Efendime Söyleyeyim Sözleri ve Alıntıları

Efendime Söyleyeyim sözleri ve alıntılarını, Efendime Söyleyeyim kitap alıntılarını, Efendime Söyleyeyim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nazım Hikmet'in Stalin'e Yazdiği Şiir Stalin'in ölümü üzerine yazdığı ve Budapeşte Radyosundan bizat okuduğu mersiye, insanlığa ihanet belgesidir: “5 Mart 1953/İlk önce kim kime Metin ol kardeşim diyecek? İlk önce kim kime başsağlığı dileyecek? Hepimizindi o. Hepimizindir. Yoldaşlarım acınızı duyuyorum Sizin duyduğunuz gibi tıpkı!” Bir de kendi kendisini anlatan bir şiiri var: “Ben ki herhangi bir proleter şairiyim Marksisto-Leninisto şuur Otuz kilo kemik/Yedi litre kan.”
Köy Enstitüleri, bize sömürgeci Batı'nın yutturmacası! İlk Köy Enstitülerinden birinin, İzmir Kızılçullu'da, Amerikalıların kolej binalarında açılması, bizim ilericilerimizi (!) nedense düşündürmüyor. Sömürgeci Batı istemiştir ki Türkiye, sadece Avrupa'nın karnını doyursun. Türkiye sadece tarım ülkesi olsun. Batı istemiştir ki Türkiye, Adana pamuğunu Batı'ya satsın, karşılığında birkaç uçak alıp dönsün. Batı istemiştir ki Türkiye, Harran ovasından kaldırdıgı buğdayı Fransa'ya taşısın, karşılığında birkaç röntgen cihazı alıp yerinde otursun. Batı istemiştir ki Türkiye, Ege'nin tütününü İtalya'ya; üzümünü, incirini Almanya'ya yedirsin, karşılığında alacağı birkaç körüklü otobüse razı olsun... Köy Enstitüleri, bu emperyalist düşüncelerin fideliği olarak düşünüldü. Enstitülerin, Batı'nın büyük takdirini toplaması bundandır.
Reklam
Dünkü koyu taassupla yeniden karşı karşıya gelmeyiz inşallah!
Sayfa 89 - Yakın Plan Yayınları
Hiç unutmuyorum; Sivasta, Ziya Gökalp İlkokulunun 8. sınıfında sevgili öğretmenimiz bir tarih dersinde dedi ki: “Çocuklar! Hain Padişah Vahdettin, vatanımızı İngilizlere, beş çuval altın karşılığında satmak istiyordu. İngilizler, padişahın istedigi beş çuval altını alıp getirdiler. Vahdettin'in gözleri sevinçten ışıl damaya başladı. İşte tam o sırada Atatürk, Samsun'a çıkarak oradan Erzurum'a ve Sivas'a gelip kongreler yaparak vatanımızın İngilizlere satılmasını önledi...” Medeni bir devletin okullarında, çocuklarımıza böyle ahmakça yalanlar, iftiralar nasıl anlatılır anlamıyorum! Bazı zavallılar sanıyorlar ki Atatürk'ün kahramanlığı ve vatanperverliği, Vahdettin'in korkaklığına ve hainliğine bağlıdır. Birtakım zırcahil adamlar sanıyorlar ki Cumhuriyet imizi sevdirmek için Osmanlı ya sövmek lazım! Bunlar, utanç yüklü safsatalardır.
Bir gün, Türk milliyetçilerine “Irkçı! Kafatasçı!” diye böğüren koyu bir Atatürkçüye belgeler göstererek anlattım ki bu memlekette, almış dört bin kişinin kafatası, Atatürk zamanında kumpaslarla ölçülmüştür. Hatta Atatürk zamanında, mezarlar açılarak Selçuklu sultanlarının bile kafatasları milimi milimine kumpaslara vurulmuş, Türk Tarih Kurumu tarafından dile getirilmiş, tebliğler sunulmuştur. O Atatürkçü kişi, cin çarpmış gibi donakalmıştı. Kırk örnek vererek yazıyı uzatmak istemiyorum. Ama artık 21. yüzyılda Türkiye'nin bütün meselelerine ilim açısından, iman açısından bakmak gerektiğini bilmeliyiz diyorum. 21 yuzyılda müspet ilmi ve tekniği bir tarafa bırakarak birtakım şahısları putlaştırmak; okumadan, bilmeden, incelemeden, anlamadan konuşmak ayıptır, ayıptır, ayıptır!
25 öğeden 51 ile 25 arasındakiler gösteriliyor.