Kitap toplamda 458 sayfa ve 25 bölümden oluşuyor.
Shana Abé tarafından 2008 yılında yazılıp 2012 yılında Türkçe'ye çevrilmiş.
Açıkçası hayal ettiğim kadar yüksek bir kitap çıkmadı karşıma, Kitap yığınla serim arasında boğulmuş.
Her bölümde okurken içinizi bayıltan yığınla serim karşınıza çıkıyor, abartmıyorum 458 sayfanın en az üçte ikiye yakın bölümü serimdir.
Bu kadar detaycı anlatımı sevmiyorum, bulunan muhiti veya gökyüzündeki bulutların her birinin rengini, duvarlardaki desenleri, kıyafetleri vs vs. Siz konuya odaklanmak istedikçe, karşınıza bu serimler adeta Çin seddi misali çıkıyor.
Kitabın sonlarına doğru, Shana ablamız, muhtemelen ya kitabı uzatmak ya da kısır döngüye düşmemek için, erotizme de el atmış, maç naklen yayını gibi iki bireyin yatak detaylarını kendi hayalinde canlandırdığı haliyle aktarırken, pornografiden öteye geçememiş.
İnsan suretinde vücut bulabilen, zaman zaman duman yahut ejderha bünyesine dönüşebilen yırtıcı vahşi yaratıklar söz konusuyken, bu yazar ablamızın, seksapellikte daha geniş ve farklı bir hayal gücü sergilemesini beklerdim.
Benim açımdan biraz hayal kırıklığı oldu, kitabın içi, malesef kapağı kadar iddialı değil ve okumak isteyenlerin bu detayları göz önünde bulundurarak hareket etmelerini, çok yüksek beklentiye girmemelerini tavsiye ederim.