Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eleştirel Psikoloji

D. Fox

Eleştirel Psikoloji Sözleri ve Alıntıları

Eleştirel Psikoloji sözleri ve alıntılarını, Eleştirel Psikoloji kitap alıntılarını, Eleştirel Psikoloji en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"George Albee binlerce ve hatta milyonlarca insanın karşılaştığı bir sorunu 'kişisel' olarak tanımlamanın saçmalığına işaret eder. Saçma olmasının da ötesinde bunu yapmanın altında 'kurbanı suçlama' politikası vardır. Bireyleri, birçok kişi tarafından paylaşılan sorunlar yüzünden suçlamak ve terapi, eğitim veya stres yönetimi çalışması gibi bireysel çözümleri meşrulaştırmak, insanların toplumsal değişimi savunma ihtimalini azaltır. Psikolojinin, toplumsal sorunları, psikolojik bozukluklarmış gibi göstermesi, insanı değiştirmek mümkünken sistemi değiştirmeye gerek olmadığını söyleyen muhafazakar görüşü kuvvetlendirir. "
Sayfa 36 - Ryan, 1971; Fox, 1985; vd.
Sağlık psikolojisi ile ilgili
"Farmakolojikleştirme de aynı şekilde yayılmacıdır, bu da uluslararası dev ilaç şirketlerinin hastalık yaratmada, sağlıklı insanları hastaya çevirmede ve "nörokimyasal benlikler" üretmedeki rolüyle ilgili endişeleri arttırır. Tıbbileştirme, farmakolojikleştirme ve sağlık tüketiciliği tarafından güçlendirilen biyogüç ve kontrol ile ilgili meselelerden bihaber olan pek çok sağlık psikoloğu, bu yeni hastalık türleri ve tedavilerinin üretilmesine farkında olmadan dahil olurlar. "
Sayfa 206 - (Applbaum, 2006; Busfield, 2006), (Moynihan & Cassels, 2005), (Rose, 2004, 2007)
Reklam
Zihinsel süreçlerin altında daha çok dünyanın sabit toplumsal kategorilere ayrılması yatar.
"Eleştirel psikologlar, psikolojide kullanılan ve kültüre gömülü kavramların belli başlı bir dünya görüşünü ifade edip etmediğini veya ideolojik olup olmadığını, yani iktidarın çıkarlarına hizmet edip etmediğini incelemeye çalışmalıdır. Örneğin, kişi 'yabancılaşmıştır' yerine 'bu davranış uyuma yönelik değildir' dediğimizde kişiyi ya da çevreyi değiştirmeyi hedeflemek arasında kuramsal bir tercih yaparız ve bu tercih kişiler için somut sonuçlar doğurur. "
Sayfa 80 - Thomas Teo
"Açgözlülük geleneksel olarak günah kabul edildiğinden, 'servet kazananların Tanrı tarafından kutsanmış görüldüğü' şeklinde, çok çalışmanın ve sermaye birikiminin dini değerini ilan eden yeni bir 'Protestan ahlakı' gelişti.(Spring,1998:32)."
Sayfa 357 - Ingrid Huygens
"Psikologlar, yoksulluk ve az gelişmişliğin etkilerini düzeltmeye çalıştıklarında bile, müdahaleleri genellikle bireylerin kapitalist çağdaşlaşmaya uyumundan ve Avrupalı kültür biçimlerini özümsemesinden ötesine yardımcı olmaz."
Sayfa 355 - Ingrid Huygens
Reklam
TDK az da olsa şaşırttı
"Sözlükler, değerlerden bağımsız değildir. (...) Oxford İngilizce Sözlüğü (2 Kasım 2007): Klitoris: Çoğu gelişmemiş omurgalı türün dişilerde tam gelişmemiş bir organ olarak bulunan, erkek penisinin homologu. Penis: İşlevi çiftleşme (genelde) ve spermin emilimi ya da dağıtımıyla ilgili olan, memelilerde erektil dokuyu kapsayan ve bunun
Sayfa 321
"Dayanıklılığa vurgu yapan yardım veren profesyoneller, kötü koşulların üstesinden gelmeleri için yardımcı olan önleyici müdahale ve esnekliğe olan ilgisiyle, istemeyerek de olsa, kişilerin büyük ihtimalle yükselip sosyal adaleti ele geçirebileceği düşüncesi üzerinden sertleşmiş bireyci ideolojiyi destekler (Albee, 1986).
Sayfa 194
Utanç verici
"Kendimizinkinden farklı zaman ve mekanlara bakarsak psikiyatrik tanılarla sosyal güç arasındaki ilişkiyi hemen fark edebiliriz. ABD'de, kölelerin özgürleşmesinden önce drapetomani, kölelerin kölelikten kurtulmak için kontrol edilemez dürtülerini ifade etmekte kullanılan bir tanı kategorisiydi (Stampp, 1956)."
Sayfa 127 - Jeanne Marecek & Rachel T. Hare-Mustin
"Herhangi bir davranış grubunu veya deneyimi tuhaflık, cezai suç veya baskıcı ve tolere edilemeyen durumlara karşı geliştirilen bir tepki olarak görmekten ziyade psikolojik bozukluk olarak görme kararı bilimsel bir karar değildir, olamaz da. Bu ahlaki ve siyasi bir seçimdir ve dayanağını, hangi davranışların kabul edilebilir olduğunu belirleyen toplumsal uzlaşıdan alır."
Sayfa 126 - Jeanne Marecek & Rachel T. Hare-Mustin
Reklam
"Wilhelm Wundt bile, ki kendisi hala modern deneysel psikolojinin babası olarak anılır, deneyin sınırlı doğasının farkındaydı. Bu nedenle toplumsal ve tarihsel bağlamı da kapsayacak ve niteliksel yöntemleri kullanacak bir psikoloji için çağrı yapmıştı. Bir deney yalnızca kendi kuramsal ve metodolojik çerçevesine dahil olanı yakalayabilir. "
Sayfa 83 - Thomas Teo
Eleştirel bir şekilde kuram yapmak demek, belli bir olguyu açıkladığını iddia eden kavramlarla neyin gizlendiğini veya nelerin bu kavramların dışında kaldığını bulmak için çaba harcamak demektir.
Sayfa 418 - eleştirel kuram tanım denemesiKitabı okudu
Sıradan vatandaşlara, politik problemler hakkında ne düşünülmesi ve bunların nasıl anlaşılması gerektiğini öğreten, basındır.
"Bilgi insanların yarattığı bir şeydir, keşfettiği bir şey değil. Eleştirel bakış açısına göre, bir şeyin 'gerçekte' ne anlama geldiğini aramak, boşa kürek çekmek demektir. Psikolojik olgular olarak ele aldığımız şeyler (örn. 'zeka'. 'kişilik', 'ruh sağlığı', 'erkeklik') mutlak anlamda gerçek değildir. Onların gerçekliği daimi olarak psikologlar dahil insanlar tarafından yeniden üretilir ve bu öylesine akıllıca bir şekilde yapılır ki biz onların gerçek olduklarına inanırız. Fakat onlar gerçek değildir. Onlar, hayalimizde canlandırdığımız yanılsamalardır. Hiçbir nesnel şekilde 'ölçümleri' veya 'ispatları' mümkün değildir, yalnızca tanımlanabilirler. Tanımlar ise kaypaktır, tanımı yapana göre değişir. 'Habis İmparatorluk tarafından katledilen masum insanlar' ve 'adil bir savaşın getirdiği karşılıklı zarar' arasındaki fark, hangi tarafta yer aldığınızla ilgilidir; 'zeka' ve 'kişilik' gibi kavramların anlamları ve değerleri de aynı şekildedir. "
Sayfa 436 - Wendy Stainton Rogers
Evrensel (?) duygular hakkında
"Edwards (Ekman tarzı çalışmaları eleştiren birçok kişiyle birlikte), duygular üzerine yapılan çeşitli kültürler arası çalışmalarla ilgili esas endişesini ortaya koymuştur. Bu çalışmaların problemi, kültürel farklılıklara açık olmak bir yana; batılı duygu kategorileriyle işe başlamalarıdır. Eğer Batı'da eğitim almış, orada yaşamış ve duygular üzerine kültürler arası çalışma yapıyorsanız, öfke, üzüntü ve bunun gibi şeylere batılı gözlerle bakmaktan kaçınmak oldukça zor bir iştir. Bu, tipik batılı duygu terimlerinin duygunun ta kendisi olarak ele alınmasıdır ve problem duyguya kültürler arası bakmaktır. Bu batılı akademik bakış, geleneksel psikolojiyi sorgulamak şöyle dursun, onun kendi hegemonyasını yeniden üretmesini kolaylaştırır. "
Sayfa 247 - Alexa Hepburn & Clare Jackson
109 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.