Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Elmanın Suçu

Cem Selcen

Elmanın Suçu Gönderileri

Elmanın Suçu kitaplarını, Elmanın Suçu sözleri ve alıntılarını, Elmanın Suçu yazarlarını, Elmanın Suçu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayatlar,içine her şeyin atıldığı manasız,zevksiz çöplüklere döndü...
Hayatlar, içine herşeyin atıldığı manasız, zevksiz çöplüklere döndü...
Sel yayıncılık
Reklam
-iyi ve kötü,
"İyiler ve kötüler vardır. Bir de usanmadan bir cehenneme bir cennete gidip gelenler. Sonunda hepsi bozguna uğrar."
Sel yayıncılık
-iyi ve kötü,
"İyiler ve kötüler vardır. Bir de usanmadan bir cehenneme bir cennete gidip gelenler. Sonunda hepsi bozguna uğrar."
Sel yayıncılık
İnsan bir suç torbasıdır. Altı üstü açık, deri bir kılıfın alt tarafını iyice sıkarak kapatır, üst taraftan içine suçları silme doldurursun, o iyice şişer, sonunda iki kocaman gözüyle sana bakan bir insanoğlu oluverir. Sonra da bu garip insanoğlunun ilk işi, ısrarla, masum olduğunu iddia etmektir.
Kibir, başkalarını anlamaya zahmet etmeyecek kadar kendini yukarıda görmektir.
Reklam
İnsanın bu çağda kaderden anladığı tek şey ölüm.
Sayfa 253Kitabı okudu
Bizimkinin acıması şaşkınlığa döner. "Bu hayatı tümüyle seviyor bu adam," diye düşünür. "Bütün bu sorunlar, başedebileceği şeyler olarak gözüküyor ona, onları tarif ediyor, başka türlü olmasını da beklemiyor. Sadece varlıklarını bildiğini belirtiyor. Bu hıyar, onlarla mutlu."
Sayfa 177Kitabı okudu
Anlaşılan bu dünyada hiçbir yerde rahat yok. Tek başına çekileceğin ne bir dağ başı, ne de bir oda kaldı. Buradan dünyaya bağırıyorum: Bundan böyle 'yalnızlık' diye bir şey kalmamıştır. Dolayısıyla ne Hira Dağı, ne de ermişler var artık.
Sayfa 163Kitabı okudu
Dünyanın her yerindeki bütün yoksullara aynı bidonları ve leğenleri pazarlayan büyük bir tekel olduğuna inanıyorum. Aynı çıplak lambanın cılız ışığı altında aynı görüntüleri yaratan bu naylon imparatorluğu, yoksul dünyanın insanlarının o kaçınılmaz kardeşliğini çoktan çözmüş herhalde.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
Kibir, başkalarını anlamaya zahmet etmeyecek kadar kendini yukarıda görmektir.
Annesi öldükten sonra iş yapma isteğimi kaybetmiştim. Geçen hafta öleli tam altı yıl oldu. Benim gibi bir tipe ancak o kadar dayanabildi zavallı. Karımın ölümü, düşündüğümden daha fazla dokundu bana. Halbuki onunla evliyken, her an onsuz olmayı kurardım. Onsuz daha rahat yaşayacağımı düşünür, durmadan gittiğim fahişelere ondan dert yanardım. Tanrı da onu alıverdi işte. Yani, benim nasıl bir aşağılık herif olduğumu yüzüme vurdu. Birden, o güne kadar farkında olmadığım bir boşluk bütün etrafımı kapladı. Beni o boşluk mahvetti çocuklar. O boşluk!.. Her gün kaçmak için bahane aradığım kadın bu kadar önemli olsun... Hiçbir şey yapmak istemiyordum, içkiyi de o zamanlar arttırdım işte...
Hepimiz, elimizde kendimizi savunacak ne kadar çok şeyimiz olsa da, derinde bir yerde suçumuzu biliriz. Çünkü ortada, bizim de olduğumuz tabloda, kötü bir şey olmuştur. Ve biz gerekeni, yapabileceklerimizin hepsini, tam olarak yapmamışızdır.
"Elmayı koparmak ya da koparmamak... Elmayı koparmazsanız, burada böyle keyifle yaşarsınız, ama koparır yerseniz de şunlar şunlar şunlar olur." Yani bir suçu değil bir durumu tarif etmiş, yasayı söylemiştir, yasağı değil. Elmayı koparmak, bir suç değil, bir yoldur sadece. Başka yere çıkan bir yol... Bu yüzden de " Neden öyle yaptın?" denemez.
Hem size bir şey diyeyim mi, hani yeri geldi diye: İnsan bir suç torbasıdır. Altı üstü açık, deri bir kılıfın alt tarafını iyice sıkarak kapatır, üst tarafın içine suçları silme doldurursun, o iyice şişer şişer, sonunda da iki kocaman gözüyle sana bakan bir insanoğlu oluverir. Sonra da bu garip insanoğlunun ilk işi, ısrarla, masum olduğunu iddia etmek olur.
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.