İlk çıktığı günden beri okumaya heves edip daha yeni okuyabildiğim eser.
Açıkçası büyük bir heves ve ümitle başladım kitaba. Çok hayal kırıklığına uğrattı mı, hayır. Ama kitapta şöyle bir şey var ki, bir şeyler eksik, yarım. Konu güzel; eski bir ittihatçının 18 sene sonra yaptıklarından pişman olmasıyla birlikte sevdiği insana yaşadıklarını anlatması... Mektup tarzını pek sevmesem de yaşadığı an ve geçmiş güzel anlatılmış. Geçişler çok göze batmıyor, gayet yerinde. Ama dediğim gibi bir şeyler eksik ve bu eksiklik beni çok yordu okurken. Yarım kalmış hissiyatı uyandırdı bende ve bitirdiğim zaman sevindim yani.Yine de, vatan kavramı güzel yansıtılmış.
Aşk, karşılıklı fedakarlık gerektirirse bir birliktelik doğar. Şehsuvar da Ester de gururlarını kenara itemediği için belki de kırıklıklar da öldüler. Ne kadar doğru bilmiyorum, kafandaki bir düşüncenin doğrultusunda her şeyden vazgeçmek...
Birçok sorular sorup sizi düşünmeye iten bir kitap, yine de çok da kesinlikle okunması gereken bir eser değil diye düşünüyorum. İyi okumalar efendim.