Endişesiz İlaçsız
Şafak NakajimaEndişesiz İlaçsız Gönderileri
Endişesiz İlaçsız kitaplarını, Endişesiz İlaçsız sözleri ve alıntılarını, Endişesiz İlaçsız yazarlarını, Endişesiz İlaçsız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sosyal fobiklerin beğenilmeme, yanlış yapma ve yargılanma korkusu, amigdalayı uyarıp, "Savaş ya da Kaç" tepkisini tetikler.
Sosyal fobi; zengin-fakir, genç-yaşlı, sağlıklı-hasta, ünlü ünsüz ayrımı yapmaksızın herkesi etkileyebilir.
Johnny Depp, Kate Moss, Scarlett Johansson, Adele. Kim Basinger, Robert de Niro, Barbra Streisand, Türkan Şoray ve Sadri Alışık'ın sosyal fobik olduğunu biliyor muydunuz?
Sosyal fobikler genelde ince fikirli, derin duygulu, empati gücü yüksek, yetenekli, kibar insanlardır ve sıcak bir ruha sahiplerdir.
Beynimizin alarm merkezi amigdala, hayal ile gerçeği ayırt edemediğinden, zihnimizde canlandırdığımız şeylere de, gerçekmiş gibi tepki verir.
Başka bir canlının yemeği olmak yerine, kendi karnımızı başka bir canlıyla doyurmak istiyorsak, sürekli uyanık olmak zorundayız!
Kurt kuzuyu yer; aslan ceylanı!
Solucan, kartala yem olur!
Küçük balık, büyük balığın midesindedir!
Hiç durmadan yarışırız!
Savaşırız!
Savaşların tek nedeni, daha fazla kaynağa sahip olma dürtümüzdür.
Daha fazla toprak, daha fazla su ve daha fazla petrol için birbirimizi öldürürüz.
Böylesi bir dünyada kaygısız olmak mümkün müdür?
Elbette değil!
İyi şeyleri kötü, kötü şeyleri iyi şeyler izler…
Ama hiçbiri bitimsiz değildir.
Sayfa 131Kitabı okuyor
Kendimizi onaylayabilmemiz ve sevebilmemiz ancak, kendimizi geliştirmemiz, duygu ve düşüncelerimizi tanıyıp onları doğru yönetebilmemizle mümkündür.
Sayfa 130Kitabı okuyor
Einstein’ın dediği gibi, hepimizin yaşamı, bizden önce yaşamış ve halen yaşamakta olan milyonlarca insanın ortak emeğinin ürünüdür.
Sayfa 129Kitabı okuyor
Duygular kendiliğinden çıkagelir.
Duyguları engellemeye çalışmak, onları daha da güçlendirir. Aynen suyun altında bastırmaya çalıştığımız bir top gibi, bastırılmış duyguların yüzeye fırlamaları ani ve beklenmedik şiddette olur.
Yapmamız gereken, duygularımı olduğu gibi kabul etmektir.
Duygularımızın değil ama davranışlarımızın kontrolü bizdedir.
Bu nedenle, duygularımızı kabullendikten sonra, davranışlarımızı gözden geçirmemiz ve yaşam sorumluluklarımızı üstlenmemiz gerekir.
Sayfa 122Kitabı okuyor