Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tek Ciltte

Enseyi Karartmayın

Çetin Altan

En Beğenilen Enseyi Karartmayın Gönderileri

En Beğenilen Enseyi Karartmayın kitaplarını, en beğenilen Enseyi Karartmayın sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Enseyi Karartmayın yazarlarını, en beğenilen Enseyi Karartmayın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Refik Halit Karay 18 yaşında Galatasaray dan atılır. “En büyük mükafat yaşamaktır, demişler. Doğru demişler.. Yetmiş yedime kadar yaşadım.. Bana kötülük etmiş olanların başına, zaman içinde nelerin gelmiş olduğunu tek tek gördüm.. Ve son yılıma kadar da yazmayı sürdürdüm.. Görüp, yaşayıp da yazmadığım, hemen hemen hiçbir şeyim kalmadı
LAMARTİN Abdülmecit de kendisine İzmir civarında bir çiftlik hediye etmişti. Sultan ayrıca Lamartine’i Ihlamur Köşkünde kabul etmiş ve kendisi ile konuşmuştu.
Reklam
Yedi milyon yıl önce ilk insan, dört ayak yürümekten vaz geçip iki ayağı üstüne kalktığı zaman, doğayla tersliğe düşmüş. Ayağa kalkan dişilerin de üretim organları yukarı çekilip daraldığından, yüz binlerce yıl boyunca ölüp gitmişler doğum yaparken.. Ve sonra ayağa kalkan dişilerin doğurma sürelerinde yavaş yavaş bir kısalma olmuş. Örneğin daha önceleri bir yıl olan gebelik on bir aya; on bir ay on aya; on ay dokuz aya inmiş. Yani dişiler bir savunma refleksiyle ,erken doğuma yönlenmişler. Ancak vaktinden erken doğan bebekler doğar doğmaz yürüyüp koşup kendi kendilerini yetiştirme olanağından yoksun kaldıkları için, çaresiz anneleri ,daha çok sahip çıkmaya ve bakmaya başlamış onlara.. Ne var ki, erken doğum yapan dişinin, güçsüz doğan bebeğine bakma zorunluluğu, bu kez de dişinin avlanmaya gitmesini engellemiş. Ve dişi bir erkeğe muhtaç olmuş... Erkeği kendine bağlı tutup karnını doyura bilmek için de ,başlamış kendini her an sevişmeye hazır tutmaya.. O yüzden de yılın her gününde sevişmeye hazır olan tek dişi, insanın dişisi.
Ne zaman gündemdeki konu ortaya çıksa hemen aklıma bu paragraf geliyor; Bir toplumda günde ortalama olarak beş milyon kadın sille tokat dövülüyorsa, o toplumun, siyasal kararları çok aşan, daha bir yığın derdi var demektir. Ve, sopa yiyen kadınların yetiştirdiği çocuklar, bilinç altına sinmiş bir kinin, ne zaman ortaya çıkacağı belli olmayan gaddarlığıyla katılığını taşırlar…
SOMALİLİ ZENCİLER 2.Mahmut’un Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa ile olan siyasal ilişkileri hem hazin, hem de komiktir. Ve o tarihlerde Adana ve dolaylarına getirilen Somalili zenci köleler... 19.Yüz yılın sonlarında Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa’ya pamuk tarımı yapması için ihsan edilmiş Dalaman ve Köyceğiz yöreleri. Pamuk tarlalarında çalıştırmak için yine Somali’den getirilmiş zenci köleler. Ancak pamuk yapmaktan vaz geçilince zenci köleler oralarda kalmışlardı.
Chateaubriand o devrin İstanbul’unu şöyle anlatıyor: Herkes yumuşak pabuçlarla dolaşıyor, ne araba, ne çan, ne de çekiç gürültüleri duyuluyordu. Onun için devamlı bir sessizlik, hüküm sürüyordu.
Reklam
(Bedia Muvahhit,) Bir gün genç bir hanımla tanışmışlar. Genç hanım, ”Ben de tiyatrocu olacaktım ama ailem izin vermedi.” demiş “Fahişe olmamdan korktular. ”Bedia, ”Demek öyle yavrucuğum,” demiş. ”Peki sonra ne zaman oldunuz?”
Ve şehri kurtarmanın usulleri vardır. Şehirdeki bütün fabrika ve atölyeleri ne pahasına olursa olsun şehrin yüz kilometre dışına taşımak bunun ilk şartıdır. İstanbul’un İstanbul olma niteliğinden sağlanan kazançlar mutlaka Belediye’ye dolayısıyla İstanbul’da yaşayan herkese ait olmalıdır. Kıyılar hiç kimsenin tekeline bırakılmamalı ve bina yapımıyla arsa alımı mutlaka kamulaştırılmalıdır.
TANTALOS EFSANESİ Tantalos efsanesi; Kendini ziyarete gelen tanrılara bakalım anlayacaklar mı diye oğlunu boğazlatıp etlerini ikram eder sofrada. Baştanrı Zeus durumu anlar ve Tantalosu meyve ağaçları ile sarmalanmış bir gölün bulunduğu bir diyara fırlatır atar ve açlık susuzluğa mahkum eder. Tantalos ne zaman su içmek için göle eğilse, sular geriye doğru çekilir, karnını doyurmak için ne zaman meyvelere uzansa meyveler dallarında yukarıya kalkar.
2027 senesi: Uyku dahil, kişilerin her anının nasıl geçtiğinin kolayca saptanabileceği bir teknolojiye ulaşılmasıyla, ”yalan” işlevini yitirmeye ve ortadan kalkmaya başladı.
34 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.