Bilmediğimiz şeyleri yok sayamayız; bilmediği şeyi kendisi bilmediği için yok sayan kişi önyargılarının kurbanıdır. Bilmediğimiz şeyler biz bilmiyoruz diye yok değildir; sadece onları bilmiyoruzdur .
Aydınlanma'nın vurgusunu yaptığı "aydınlanma"nın ya da "ışığın" kaynağı büyük harflerle Akıl ve Bilim'dir.
Fakat bugün artık biliyoruz ki, "ışık neredeyse gölge (karanlık) da oradadır. " Kendi kontekstinde her çağın bir "aydınşlanma"sı vardır.
Bilimsel olsun ya da olmasın bilginin varlık temeli epistemik cemaattir (epistemic community). Cemaat bilgiyi önceler ve bilginin zorunlu şartıdır; çünkü bilginin hem kaynağı ve yaratıcısı, hem inşa edicisi ve taşıyıcısı, hem de daha sonraki kuşaklara intikal ettiricisidir. Bilginin varoluş şartı cemaattir; çünkü bir öne süreni ve bir alıcısı ya da kabul edeni bulunmadığı sürece bir hiçtir.
"Ortodoksiye boyun eğmek, statükoya boyun eğmektir. Statüko her durumda epistemik cemaatin statükosudur. Her türlü eğitim gibi bilimsel eğitim de muhafazakâr (conservative)dir, konformist tutumu teşvik eder..."
"Gelenekler, evreni açıklamak üzere başvurduğumuz entelektüel stratejilerdir.
Bilgi yöntemlerle inşa edilmez; geleneklerin veya stratejilerin yön verdiği süreçlerle üretilir. Bilimsel yöntemler yoktur bilimsel stratejiler ve taktikler vardır..."
"Bir kitabın değerini belirlemek mi istiyorsunuz; okuyucu veya eleştirmen olarak, kitabın cehaletinizi suratınıza çarpıp çarpmadığına bakın. Eğer metni okurken, aşılması zor kendi cehalet duvarınıza çarparak sarsıntılar geçirmiyorsanız bilin ki yazar ve metni pek okumaya değmez..."
"Eğer bir kitabı okurken satır aralarından kulaklarınıza metafizik fısıltılar gelmiyorsa der Car "bilin ki yazar ahmak bir yazardır" Kitaplar metafizik fısıltılarıyla kanatlanırlar. Tersi entelektüel sürüngenlik, dar ufukluluk ve muhteva yoksulluğudur..."
"Bilginin nihai belirleyicisi insanlardır(..)
Dinî cemaatin nihai otoritesi Tanrı; bilimsel cemaatinki Doğa'dır. Eğer benzetme mazur görülücekse nihai otorite ve doğrulayıcı olarak Doğa Tanrı'dır..."
"İnsanlar yalnızca farklı uluslara mensub bulundukları için farklı dil konuşmazlar, farklı dünya görüşlerine, farklı bilgi sistemlerine, farklı teorilere bağlı bulundukları için de farklı diller konuşurlar..."