Er Risale Gönderileri
Er Risale kitaplarını, Er Risale sözleri ve alıntılarını, Er Risale yazarlarını, Er Risale yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Haber-i vahidin delil olarak kabul edilmesi
1115. Onların kendileri için bir delil bulunmadıkça kıble konusunda Allah’ın farzını terketmeleri mümkün değildir. Hz. Peygamberle karşılaşmadılar ve kıblenin değiştiğine dair Allah’ın indirdiği ayeti işitmediler ki Kur’an’a ve Hz. Peygamberden duydukları bir sünnete göre namazda yönlerini Kabeye döndürmüş olsunlar. Bu konuda çoğunluk vasıtasıyla gelen bir haber de mevcut degildi. Onlar, kendilerince dogru olan bir kisinin haberine dayanarak, üzerlerine farz olan seyi bırakıp yeni bir emirle Hz. Peygamber tarafindan kiblenin değiştirildiği haberi gelince ona uymuslardir.
Sayfa 224
Hz. Peygamber şöyle buyurmustur: "Iftiralarin en kötüsü, bir kimsenin bana söylemedigim bir seyi isnat etmesi, bir kimsenin rüyasinda görmediği sey? gördüm demesi ve babasindan baska birisinin çocugu oldugunu
soylemesidir."
el-Buhari, el-Menakib 5; Ahmed b. Hanbel II/118, IV/106, 107.
Sayfa 217
Haber-i vähid, ya Hz. Peygambere ulasacak sekilde (merfu' olarak), ya da Hz. Peygamber' de değil, bir râvide nihayet bulacak tarzda tek kisinin tek kisiden rivayet ettigi hadistir.
Sayfa 205
Allah, Peygamberi'ne kendisine indirilene uymayı: farz kalmis, O'nun hidayet rehberi olduguna tanıklık etmis ve insanlara O'na itaat etmelerini emretmistir. Bundan once de anlattigim gibi, Arapça (sözler) birçok manaya gelebilir. Allah in Kitabi amm olarak gelir ve onunla hâss murad edilebilir; häss olarak gelir ve onunla amm kasdedilebilir. Kur'an bir farz mücmel olarak bildirir ve onu Hz. Peygamber açiklayabilir.
Allah'in Kitabinin yaninda sünnet böyle bir yere sahip olunca, sünnetin Allah'in Kitabi'na muhalif olmasi mümkün degildir.
Sünnet, vahty mertebesinde bulunmasi veya Allah'in murad ettigi manayı: açiklayici olmasi itibariyle ancak Kur'ân'a tabidir; yani sünnet, her halükarda Allah'in Kitabi'na tabidir.
Sayfa 132
579. Hz. Peygamber, mana bakimindan bir nass'a uygun bir sunnet kor, bir ravi de onu hufz eder. Yine Hz. Peygamber, bir bakımdan o nassa uyan, bir bakimdan ona uymayan baska bir sûnnet kor; sünkù sünnetin konulmasina sebep olan her iki durum birbirinden farklidir. Baska bir ravi de o sünneti ogrenir.
Her ravi kendi ögrendigi sünneti rivayet edince, bunu isitenlerin bazisi sünnetler arasinda celiski var sanir. Aslinda bunlar arasinda celiskili bir sey yoktur.
580. Hz. Peygamber, bir seyi haram veya helal kilmakla ilgili genel ifadeli (mücmel) bir sünnet kor. Başka bir konda da bu mücmel'in hilafina bir sünnet kor. Bundan anlaşılır ki O, haram kıldığı seyle helal kildigi seyi, helal kildigi seyle de haram kildigi seyi kasdetmemistir.
Sayfa 127
Hangisi nâsih, hangisi mensûh olduguna herhangi bir delalet bulunmayan celiskili hadislere gelince, aslinda Hz. Peygamber'in her isi, uyum halindedir, dogrudur; onda çelişki yoktur.
Sayfa 126
Hz. Peygamberin sünneti de, yine O’nun sünneti ile neshedilir.
Sayfa 126
537. O kimse yine bilmek zorundadır ki Allah bunu Peygamberinden başka hiçkimseye tanımamıştır.
538. O kimsenin, herkesin söz ve fiilini önce Allah’ın Kitabı’na sonra da O’nun Peygamberinin sünnetine tabi kılması gerekir.
Sayfa 115
Bunda, benim daha once bu kitapta anlattigim su hususa delalet vardar: Hz. Peygamber bir sünnet koyduktan sonra, Allah O'na bu sünneti neshetmesini veya daha genis (kolay) bir yol göstermesini ilham edince, insanlara karsi delil olacak başka bir sûnnet vaz eder. Böylece insanlar, O'nun önceki sûnnetini bırakıp sonraki sünnetine uyarlar.
Sayfa 109
Kur’an ilmine vakıf olanlardan beğendiğim birinden, “Hikmet, Hz. Peygamberin sünnetidir.” dediğini işittim.
Sayfa 51
173. Safi der ki: Allah Kitabinda, Araplara kendi lisanlarıyla hitap etmistir. Onlar, bu dilin manalarin bilirler. Onlarin, bu dilin manalarin bilmeleri, lisanlarinin genisligini gösterir. Allah, bir seyi âmm (genel) ve zähir (açik). bir hitab ile bildirir. Bununla da amm ve zâhir olan mana murad edilir. Bu hitap tarzinda herhangi bir açiklamaya ihtiyaç olmaz. Bazen de Allah, bir seyi amm ve zähir bir hitab ile bildirir. Bununla âmm murad édilir, hâss da ona dahil olur, bundan da ifade edilen seyin bir kisminin' murad edildigi anlasilr. Bazi hallerde ise, amm ve zähir bir hitam ile bildirilir. Bununla sadece hass murad edilir. Bazi hallerde de, zähir ile hitab edilir. Bununla baska bir seyin murad edildigi onun siyakindan anlaşılır. Kelamin evelinde, ortasinda ve sonunda, bunlardan hangisinin murad edildigini bildiren bir sey vardir.
Sayfa 31
Kıyas, bir sey hakkinda Kitab ve Sünnet'te bulunan nass-lara uygun oldugunu gösteren bir takim isaretlere dayanarak, hüküm aramaktir; çünkü Kitab ve Sünnet, ulasilmasi gereken gerçegin esasini teskil eder. Daha önce anlattigim gibi, kıblenin tayini, adl ve misl'in mahiyetlerinin tesbiti böyledir.
Sayfa 22