“Haz bir özgürlük şarkısıdır, ama özgürlük değildir. Arzularınızın çiçeklenişidir, ama meyvesi değildir. Bir doruğa seslenen derinliktir, ama ne derindir ne de yüksek. Kafese kapatılanın kanatlanışıdır, ama kuşatılan uzam değildir. Eh, hakikatin ta kendisi şu ki haz bir özgürlük şarkısıdır. Bu şarkıyı olgun bir yürekle söylemenizi isterim; ama şarkıyı söylerken yüreklerinizi yitirmenizi değil.“
“Ve tahtından indirmek istediğiniz bir despotsa söz konusu olan, önce onun içinizde kurulu tahtını ortadan kaldırın. Bir zorba özgür ve gururlu olanlara nasıl hükmedebilir, eğer onların kendi özgürlüklerinde bir zorbalık, kendi gururlarında bir utanç yoksa?“
Nerede arayıp, nasıl bulacaksınız güzelliği; güzellik bizzat yolunuz ve rehberiniz değilse? Ve güzellikten nasıl söz edeceksiniz, sözlerinizi dokuyan o değilse?