Antik Nümismatiğe Giriş

Eskiçağda Para

Oğuz Tekin

Öne Çıkan Eskiçağda Para Gönderileri

Öne Çıkan Eskiçağda Para kitaplarını, öne çıkan Eskiçağda Para sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Eskiçağda Para yazarlarını, öne çıkan Eskiçağda Para yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarih kitapları ilk sikkeleri yapanların Lydialılar olduğunu yazmaktadır. Gerçekten de sikkenin icadını Lydialılar ile ilişkili görmek için elimizde yeterli kanıt vardır. Bu kanıtları iki grupta toplamak mümkündür : yazılı antik kaynaklar ve arkeolojik buluntular. Sikkenin icadı ile ilk bilgiyi İ.Ö. 5. yüzyılda yaşamış ve "tarihin babası" olarak ün yapmış olan Halikarnassoslu (Bodrum) Herodotos'tan almaktayız. Herodotos, ilk kez altın ve gümüş sikke basan ve kullananların Lydialılar olduğunu söylemektedir. Herodotos'un altın dediği gerçekte elektron olmalıdır. Çünkü ilk sikkeler elektrondan yapılmışlardır. Ayrıca İ.S. 2. yüzyılda yaşamış olan Pollux da sikkeyi kimin icad etmiş olabileceği sorusuna yanıt ararken, Kolophonlu Ksenophanes'in sözlerini aktarır. Ksenophanes'in sikkenin icadı ile ilgili olarak saydığı kişi ve halklar arasında Lydialıların da adı geçmektedir. Dolayısıyla Herodotos'un İ.ö. 5. yüzyılda, Ksenophanes'in de İ.Ö. 6. yüzyılda yaşadığı göz önüne alınırsa, verdikleri bilgileri göz ardı etmemek gerekir.
Her ne kadar, Roma imparatorluğu İ.S. 395 yılında ikiye ayrılmış ve imparatorluğun Bizans olarak bildiğimiz Doğu yarısının hakimiyeti Arcadius'a (İ.S. 395-408) kalmış ise de, Bizans sikkeleri Arcadius'un sikkeleriyle değii de, kendisinden neredeyse yüz yıl kadar sonr.a tahta geçmiş olan Anastasius'un (İ.S. 491-518) sikkeleriyle başlatılır. Bunun en basit ve tek nedeni, gerek Arcadius gerekse ondan sonra tahta geçen birkaç imparatorun sikkeleri yine Geç Roma sikkelerine benzemektedir; oysa Anastasius'tan itibaren sikkeler, özellikle bronzlar, farklılık göstermektedirler. Bu farklılık, Bizans sikkelerinin Anastasius'tan itibaren başlatılmasının daha uygun olacağını göstermektedir.
Reklam
Eski Yunanca nomisma ve latince nummus sözcükleri sikke anlamını taşımaktadır. Bu sözcüklerden türetilmiş bir terim olan nümismatik, "sikke bilimi" olarak türkçeye çevrilebilir. Kendisine uğraşı alanı olarak nümismatiği seçen ve konuya bilimsel bir bakışla yaklaşıp, malzemeyi (sikkeleri) metodlu bir şekilde inceleyen kişilere de "nümismat" diyoruz.
Yazılı kaynaklardan, sikkenin icadından birkaç yüzyıl ön­cesinden beri Ege dünyasında madenlerin, büyük baş hay­vanların, üç ayaklı kazanların, baltaların vb. araç gereçlerin para olarak kullanıldıklarını öğreniyoruz.
Anadolu'da basılan ilk sikkeler ise altın ve gümüş alaşımı bir maden olan elektrondan basılmışlardı. Günümüze kalmış çok sayıda elektron sikke mevcuttur.
yine biz aynı, arkeolojide 1 numara olmamız gerekirken
Türkiye'de ise ilk antik nümismatik dersleri 1940'lı yıllarda İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi'nde Alman bilim adamı Prof.Dr. Cl. E. Bosch tarafından başlatılmış olup, onun ölümünden sonra da, halen kesintisiz olarak sürdürülmektedir. Fakat ne yazık ki ülkemiz, yapılan arkeolojik kazılarda ele geçen sikke sayısı açısından bütün dünya genelinde belki birinci sırayı almasına karşın, bunları değerlendirecek nümismatlar açısından çok yetersizdir.
Reklam
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.