Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Estetikte Anlam ve Yorum

Afşar Timuçin

Estetikte Anlam ve Yorum Sözleri ve Alıntıları

Estetikte Anlam ve Yorum sözleri ve alıntılarını, Estetikte Anlam ve Yorum kitap alıntılarını, Estetikte Anlam ve Yorum en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sanatçı hayır demeyi bilen insandır. Düşünmek hayır demekle başlar. Evet'de her zaman bir teslim oluş vardır. En doğru, en sağlam, en güçlü başkaldırı sanatta olur. Başkaldırmayan sanat gerçek anlamda sanat değildir.
Sayfa 92 - BulutKitabı okudu
Ahlakçılar insanın eksiksiz olmasını isterler: insan olmanın yetersizliklerini, açmazlarını, korkularını, ezilmişliklerini, zayıflıklarını görmezden gelirler. İnsan ruhsallığı onlar için kurallara uyduğu ölçüde önemlidir. Kaba ahlakçı bir onarıcı bile değildir, yalnızca bir yargılayıcıdır. O her olumsuzluğa karşı kuralları önerir, bunu yaparken yaşamın binbir koşulu olduğunu düşünmek istemez.
Sayfa 72 - BulutKitabı okudu
Reklam
Bilinç bir bütündür. Bildiklerim bileceklerimi, henüz bilmediklerimi anlamam için olanak sağlar bana.
Sayfa 40 - BulutKitabı okudu
Her şeyi anlamış olanlar hiçbir şey anlamamış olanlardır: onlar sanattan da bir şey anlamazlar. Dünyayı yorumlamadan kendimize dünyada bir yer açamayız. Toplumda eriyip çıkmak her kişinin yapabileceği iş değildir, sanatçı bunu hiç yapamaz. Toplumsallıkta en etkin kişi sanatçıysa toplumda erimeyi bilmediği içindir. Sanat yapmak topluma ve her şeye direnmektir, böylece gerçek toplumsallığı gerçekleştirmektir.
Sayfa 135 - BulutKitabı okudu
Felsefe dediğimiz şey bir dizi düşüncedir. Ben Aristoteles'i, Descartes'ı, Leibniz'i, Rousseau'yi tanımıyorum ama Adorno'yu iyi biliyorum diyene gülerler. En yeni felsefe bile yeni değildir : atalarının ya da öncülerinin diliyle konuşur. Her filozof bir ardıl'dır. Onda her zaman öncekilerin izleri vardır.
Sayfa 95 - BulutKitabı okudu
Sanat alanı en derin insan gerçeğiyle karşı karşıya geldiğimiz yerdir. Orada insanla ilgili çok özel sezgiler elde ederiz. Bunları doğru diye adlandırabiliyorsak ki belki de böyle adlandırmamamız gerekir, bu tür doğruları felsefede ve bilimde yakalamak olası değildir. Bir başka deyişle ne felsefenin belirlemeleri ne bilimin göstermeleri bizi bu tür doğrulara ulaştırabilir. Kuşların sarhoş olabileceğini ne bir filozofun ne bir bilim adamının yazılarında bulabilirsiniz. Ölümün beyaz bir zambak olduğunu size ancak bir şair söyleyebilir.
Sayfa 85 - BulutKitabı okudu
Reklam
Kısacası bilim ve felsefe zorunlu olarak nesnele yönelirken sanat hem nesnele hem öznele yönelir. Buna göre bilimin işi doğru'yladır, felsefe hem doğru'yla hem iyi'yle ilgilenir, sanat doğru'yu ve iyi'yi dışlamayacak biçimde güzel'e yönelir. Buradaki güzel plastik güzel olmaktan çok anlamlı olandır.
Sayfa 23 - BulutKitabı okudu
İnsan-ı kâmilin hayat-ı dünyeviyesi zıtlıklarla mütezeyyin bir küll-i câmidir. Hayat-ı ebediyesinin muhtelif sıfatlarını her birini başka bir mefhum ile irtibatlandırırız. Bu mefhumlar nizam-ı âlemi sıhhatli efkârlarda müttehid bir küll-i câmid teşkil ederken hayat-ı ebediyesinin zıtlıklarını da izhar ederler. Zıtlıklar şahs-ı kâmilin âlem-i ferdinde de şahıslar arası âlem-i cemiyette de yani hayat-ı ictimaiyede de halli mümkün olmayan külliyetler olarak vücudlarını devam ettirirler.
Sayfa 65
Bir okuyucu bir sanat yapıtından ahlaki bir sonuç çıkaramıyorsa ya o yapıt yapıt değildir ya da okuyucu yetersizdir.
Sayfa 154 - BulutKitabı okudu
Ben zaman'ım, zaman'ın kendisiyim, zaman'dayım, zamansalım. Ben'in özü zamandır. Ben zamandan yapılmıştır ve zamana bırakılmıştır. Belleğin oturduğu temel zaman temelidir. Bellek zamansaldır demek bellek tarihseldir demektir.
Sayfa 27 - BulutKitabı okudu
Reklam
Öyle midir acaba ?
Sanat bir seçkinci işi olmayacak, çünkü seçkin insan yoktur ya da her insan kendi yaşam koşulları içinde seçkindir.
Sayfa 144 - BulutKitabı okudu
Düşünmeden yaşamak gerçek insan olma koşullarının dışında yaşamaktır. O durumda sınırlı bir insani etkinlik içinde kalmak ve evrensel dönüşümde bir yer tutmaktan çok bir akıntıda sürüklenip gitmek bir yaşam biçimi olur. Yaşamı dönüştürmeye katkıda bulunan insanla tam anlamında edilgin bir varlık sıfatıyla varlığını sürdüren ve hep bir takım gerekleri yerine getirmek durumunda olan insan aynı insan değildir. Düşünce dünyasına yönelmek insan olmanın eşiğinden girmektir
Doğrular çoğumuza sarsılmaz görünür. Doğrular mutlak bir biçimde kalıcı mı? Elbette değil. Değişmez gibi duran doğrular yerlerini yeni doğrulara bırakırken bu yeni doğrular için dayanak yada çıkış noktası oluştururlar.
Sayfa 7 - Bulut YayınlarıKitabı okudu
Soyutlama deyişimiz burada soyut sanat anlayışı değil de sanatın zorunlu işlemi olan soyutlamalarla kurma yöntemini düşündürmelidir. Soyutlamak ayıklamaktır, seçimler yaparak bazı şeyleri dışta bırakmaktır. Yoksa yapıt da yaşam kadar karmaşık ve ıçinden çıkılmaz bir yapı ortaya koyardı
Sayfa 190Kitabı okudu
Ahlakçılar insanın eksiksiz olmasını isterler: insan olmanın yetersizliklerini, açmazlarını, korkularını, ezilmişliklerini, zayıflıklarını görmezden gelirler. İnsanın ruhsallığı onlar için kurallara uyduğu ölçüde önemlidir. Kaba ahlakçı bir onarıcı bile değildir, yalnızca bir yargılayıcıdır. O her olumsuzluğa karşı kurallar önerir, bunu yaparken yaşamın binbir koşulu olduğunu düşünmek istemez.
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.