Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Estetikte Anlam ve Yorum

Afşar Timuçin

Estetikte Anlam ve Yorum Sözleri ve Alıntıları

Estetikte Anlam ve Yorum sözleri ve alıntılarını, Estetikte Anlam ve Yorum kitap alıntılarını, Estetikte Anlam ve Yorum en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğrular çoğumuza sarsılmaz görünür. Doğrular mutlak bir biçimde kalıcı mı? Elbette değil. Değişmez gibi duran doğrular yerlerini yeni doğrulara bırakırken bu yeni doğrular için dayanak yada çıkış noktası oluştururlar.
Sayfa 7 - Bulut YayınlarıKitabı okudu
Ahlakçılar insanın eksiksiz olmasını isterler: insan olmanın yetersizliklerini, açmazlarını, korkularını, ezilmişliklerini, zayıflıklarını görmezden gelirler. İnsanın ruhsallığı onlar için kurallara uyduğu ölçüde önemlidir. Kaba ahlakçı bir onarıcı bile değildir, yalnızca bir yargılayıcıdır. O her olumsuzluğa karşı kurallar önerir, bunu yaparken yaşamın binbir koşulu olduğunu düşünmek istemez.
Reklam
Ben zaman'ım, zaman'ın kendisiyim, zaman'dayım, zamansalım. Ben'in özü zamandır. Ben zamandan yapılmıştır ve zamana bırakılmıştır. Belleğin oturduğu temel zaman temelidir. Bellek zamansaldır demek bellek tarihseldir demektir.
Sayfa 27 - BulutKitabı okudu
Soyutlama deyişimiz burada soyut sanat anlayışı değil de sanatın zorunlu işlemi olan soyutlamalarla kurma yöntemini düşündürmelidir. Soyutlamak ayıklamaktır, seçimler yaparak bazı şeyleri dışta bırakmaktır. Yoksa yapıt da yaşam kadar karmaşık ve ıçinden çıkılmaz bir yapı ortaya koyardı
Sayfa 190Kitabı okudu
Öyle midir acaba ?
Sanat bir seçkinci işi olmayacak, çünkü seçkin insan yoktur ya da her insan kendi yaşam koşulları içinde seçkindir.
Sayfa 144 - BulutKitabı okudu
Özneyle nesne arasındaki ilişki birazda kavgayı andıran bir ilişkidir, karşılıklı olarak belli bir şiddeti içerir. Bu tartışma ussal olduğu kadar duygusal bir tartışmadır. Bu tatlı kavgadan bu haz veren kavgadan süzdüğüm şey, duyumsanan çeşitli öğeler arasında bulup çıkardığım öncelikle ve özellikle bir felsefedir. Daha genel anlamda bir fikir de diyebiliriz ona. Bu felsefede duyumsamanın şiddeti duygulanmanın şiddetine bağlanır, duygulanmanın şiddeti de düşünmenin şiddetine katılır. Sanattaki felsefe düşünsellikle billurlaşmıştır diye düşünmek boşunadır, bu felsefe geniş bir yelpazede duyum-duygu-düşünce bütününde gerçekleşir. Buna göre estetik haz aynı zamanda düşünülmüş hazdır, bir başka deyişle yapıtın felsefi derinliği üst düzeyde hazzın konusudur. Bu haz felsefedeki felsefenin verdiği hazdan çok daha değişiktir: bu hazda heyecan vardır.
Reklam
Yaşamı tam bir gerçeklikte ortaya koyabildigimiz zaman ahlak değerleri birer yaşam gerçekleri olarak görünürler ama bizi tehdit etmezler. Zaten tehdit edici bir ahlak gerçek anlamda bir ahlak sayılmalı mıdır? Alyoşa'da bizi rahatlatan şey bir ahlakçı değil ahlaklı biri olmasıdır: doğruları önerir ama benimsetmeye çalışmaz. O insanın iyiliği için elinden geleni yapacaktır. Bunu yaparken kendi kendine bazı yargılarda bulunsa bile kimseyi açık açık yargılamayacak, kimseyi suçlamayacaktır. Çünkü doğru bakabilen biri için ortada suç falan yoktur ya da suçun kimde olduğu belli değildir. Suç yoktur, çeşitli insanlık durumları vardır. İlle suçlu arayacaksak onu başka yerlerde, belki de bir görünmezde, geçmişin soğumuş külleri arasında aramalıyız. O zaman suçlu diye bir zavallıya ya da zavallılar topluluğuna ulaşmamız olasıdır. Smerdiyakov'u bile suçlu saymak kolay değildir . Bizi suça yönelten çok önceye dayalı görünmez etkenler vardır.
Gerçek insan olmak bir değer açlığı içinde olmaktır. Bilinç yetkinleştikçe yani kendini aşmakta zamanda ve uzamda sınırları zorlar. Gelişmiş bir bilinç artık yalnızca kıyı rüzgarının ya da dağ rüzgarının bağımlısı değildir, o bütün olası rüzgarlara açıktır. Gelişmiş bilinç gündelik bilinçten çok daha başka şeydir, ufkunu zorlar, ufkun ötesine geçer, kısmetini görünürden çok görünmeyende arar. Ufkunu sürekli genişletir:ulaştığı yer aşması gereken yerdir.
Sayfa 104Kitabı okudu
Estetik ayrıştırma ne salt ruhsal ya da ruhbilimsel ayrıştırmadır ne salt biçimsel yani yapısal ayrıştırmadır ne salt toplumsal - tarihsel ayrıştırmadır, bunların hepsidir. Olgubilimcilerin öngördüğü gibi, bir şeyi bir ya da bir kaç yüzüyle değil, bütün yüzleriyle görmek önemlidir. Sonunda her şey gelir su noktada düğümlenir ya da açıklığa kavuşur: eleştiri insanlığın genel bilgisine dayalı bir ahlaktır.
Bilimin işi doğruyladır. Felsefe hem doğru ile hem iyi ile ilgilenir. Sanat, doğruyu ve iyiyi dışlamayacak biçimde güzele yönelir. Buradaki güzel plastik güzel olmaktan çok anlamlı olandır.
Sayfa 23 - Bulut YayınlarıKitabı okudu
20 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.