Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evliliğin Estetik Geçerliliği

Soren Kierkegaard

Evliliğin Estetik Geçerliliği Gönderileri

Evliliğin Estetik Geçerliliği kitaplarını, Evliliğin Estetik Geçerliliği sözleri ve alıntılarını, Evliliğin Estetik Geçerliliği yazarlarını, Evliliğin Estetik Geçerliliği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bir kızla aşkdan başka bir sebeple evlenmek daima o kıza hakarettir."
Gerçekten de bir kimse şu söze özel bir önem atfedebilir: ‘Artın ve çoğalın ve yeryüzünü doldurun. Yine de böyle bir evliliğin keyfî olması ve Kutsal Kitaplarda hiç yer bulamaması nedeniyle, bu tavsiye doğal olmaktan uzaktır. Çünkü Tanrı'nın evliliği ‘erkeğin tek başına olmasının iyi olmaması’ nedeniyle, ona bir refakatçi bulmak üzere getirdiğini okuyoruz. Eğer erkeğin cennetten kovulmasıyla başlayan bu ilişki biraz sorgulanabilir bir şeye benzediği şeklinde bir eleştiri ile dine biraz istihza ile bakılacak olursa, ben de bu olayın tüm evlilikler için geçerli olduğunu söylerim. Çünkü ancak kadının bu günaha aracı olmasıyla, bu içten birliktelik başlamıştır.
Reklam
Ya da bir kimse çocuk sahibi olmak, insanoğlunun yeryüzündeki çoğalmasına mütevazı bir katkıda bulunmak için evlenir. Bu durumda çocuğu olmadığını düşünün; o zaman bu katkı çok küçük olacaktır. Devletlerin bu maksada evliliğe yatırım yapma görevini üstlendikleri, evlenenlere ve en çok erkek çocuğu olanlara ödül verdikleri doğrudur. Hıristiyanlık ise, zaman zaman evlilikten uzak duranları ödüllendirerek tam tersini yapmıştır. Bu, bir yanlış anlayış olsa dahi, en azından bireyin yalnızca bir unsur değil, belirleyici özne olarak ele alınması nedeniyle kişiye derin bir saygı anlamına gelir.
Sayfa 55
Bir kadının aklına evlilik aleyhine hiçbir şey gelmez ve erkekler kadını yozlaştırmadığı sürece ebediyen de gelmeyecektir. Ancak özgürleştirilmiş kadından böyle bir aleyhte fikir çıkabilir. Saldırı daima erkeklerden gelir; çünkü erkek mağrurdur, her şeyi ister; kendinden daha yüksek hiçbir şey yoktur.
Sayfa 44
Genç dostum! Evet, evlilik Tanrı’yı memnun etmek için gerekli bir kurumdur. Öbür yandan Kutsal Metinlerde bekârlar için özel bir kutsamadan söz eden hiçbir yer anımsamıyorum.
Sayfa 40
Evlilikteki ana unsur âşık olmaktır; peki hangisi önce gelir? Aşk mı? Yoksa evlilik mi? Eğer evlilikse âşık olmak sonra mı gelir? Âşık olmanın sonradan geldiği fikri dar görüşlü sağduyu savunucuları arasında pek saygı görmemiştir. Hâlbuki güngörmüş babalar ve hatta anneler kendi deneyimlerinden öğrendiklerini tavsiye ederler ve uğradıkları zararı telafi etmek için çocuklarının da bu deneyimlerinden ders çıkarmasını isterler.
Sayfa 33
Reklam
Ben de.
Eğer nişanlılık gerçekten en güzel zaman ise, gerçekten nişanlıların -aslında herhangi bir kimsenin- neden evlendiğini anlamıyorum.
Sayfa 33
Tartışmasız
Açıkçası gerçekten evliliği meydana getiren, evliliğin özünü oluşturan şey aşktır; ya da daha açık söylemek gerekirse aşık olmaktır. Eğer aşkı içinden çıkarıp alırsanız, o zaman paylaşılan yaşam ya yalnızca tensel arzunun tatmini ya da aynı hedefe odaklanan çıkar ortaklığından ibaret kalır. Ama aşk, ister doğaüstü, romantik ya da şövalyece, isterse enerjik ve hayatî teminatla dolu daha derin ahlâkî ya da dinî aşk olsun, içinde ebediyet niteliğini taşır.
Sayfa 31
Şimdiye kadar romantik aşkın kanıtlanan tek kusuru, düşünce içermemesidir. Belki de evlilikteki gerçek aşkın bir tür kuşku ile başlamasına izin vermek uygun olacaktır.
Sayfa 30
Evlilik Hıristiyanlığa aittir; Doğunun bütün tenselliği ve putperest Yunan milletlerinin tüm güzelliği, evliliği mükemmelleştirememiştir.
Sayfa 30
Reklam
Bir başka anda eril, bir sonrakinde dişilsindir; şimdi hemen neşelenirsin, sonra neşelendiğini düşünüp neşelenirsin; birden başkalarının neşesini düşünmeye başlarsın. Bir an neşeli şeylerden uzaklanmaktan hoşlanırsın; bir başka anda kendini neşeye teslim etmekten mutlu olursun.
Sayfa 26
Romantik aşkın anlık oluşu, doğal ihtiyaca dayanmasıyla açıklanmaktadır. Bu aşk güzelliğe, kısmen tensel güzelliğe, kısmen de tensellik yoluyla ve onunla betimlenebilecek olan güzelliğe dayanır; ortaya çıkması için bir düşünme süreci gerekmez; tenselliğin penceresinden sürekli olarak kendisini göstermeye çalışır. Temelde tensele dayanmasına rağmen, bu aşk hâlâ kendi içinde barındırdığı ebediyet bilinci erdemi sayesinde bir asalete sahiptir. Aşkı şehvetten ayıran yön; ebediyet damgasını taşımasıdır. Çünkü tensel, anlıktır. Ani tatmini amaçlar ve ne kadar çok arınırsa, zevk anını biraz ebediye dönüştürmeyi o kadar çok öğrenir.
Sayfa 23
1.000 öğeden 691 ile 700 arasındakiler gösteriliyor.