Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eyüp Sultan ve Haliç

Ziya Şakir

En Yeni Eyüp Sultan ve Haliç Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Eyüp Sultan ve Haliç sözleri ve alıntılarını, en yeni Eyüp Sultan ve Haliç kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Haliç, Arapça bir kelimedir, Manası da, İç liman demektir. Bu itibarla, İstanbul’u fethettikten sonra Haliç adını verdiğimiz yer, bu muazzam beldede mevcut olan büyüklü küçüklü limanların en başında gelir.
Memleketimizin tabii servet ve ziynetlerini görmüyor muyuz? Yoksa göremiyor muyuz? Malûm olan bir hakikat varsa, gördüklerimize de kıymet vermiyoruz. Ve onlara karşı gösterdiğimiz kayıtsızlıklarla, bilhassa yabancıları hayretlere düşüyoruz.
Reklam
Hazret–i Hâlid’in türbesinde ilk defa olarak kılıç kuşanan padişah, İkinci Sultan Beyazıt’tır. Fatihin vefatı esnasında İstanbul’da bulunan ve Konya’daki Hazret–i Mevlana Celaleddin Rumi’nin ahfadından (torunlarından) Çelebi Emir Şemseddin Efendi tarafından teberrüken kendisine kılıç kuşatılmış ve o tarihten itibaren de bu merasim, artık bir adet ve anane halini almıştır.
Asırlardan beri halk arasında devam eden itikada nazaran: Hazret–i Hâlid’i ziyaret ettikten sonra, evvela Sümbül Sinan hazretlerini ve sonra da Merkez Efendiyi zâtın türbeleri, birbirlerine bağlı olan, bir ziyaretgâhı enamdır.
İstanbul halkı, öteden beri evliyalara hürmet gösterirler ve onların ruhlarından daima istimdat (yardım) ve istişfa ederler (şifa isterler) ve sık sık muhtelif evliyaların ziyaretlerine giderlerdi.
Bahariye Mevlevi Dergâhı: Bu dergâh vaktiyle Çırağan Sarayı’nın fer’iye denilen dairelerinden birinin yerinde idi. Saray yapılacağı zaman oradan kaldırılarak Maçka’ya nakledildi. Sonra orada da bir silahhane ve kışla yapılmasına karar verildiği için, bu sefer de, Eyüp Sultan’daki Bahariye mevkiinden hususi şekilde yaptırılmış olan binaya nakledildi. İstanbul’un, en cesim (büyük) Mevlevi dergâhlarından idi.
Reklam
İslam Bey Mescidi: Bu harap mescid de, Kanuni Sultan Süleyman’ın saray erkânından İslâm Bey tarafından inşa ettirilmiştir. Küçük bir internet araştırması ile, kitabın yazıldığı dönemde harab vaziyette olan bu mescidin bugün âbâd olduğunu gördüm, memnun oldum.
Arpacı Hayrettin mescidi, İstanbul’da yapılmış olan mescitlerin en eskisidir. Tarihi bir kıymeti haizdir.
Eyüpte medfûn bazı mühim eşhasın listesinde dikkatimi mucib oldu. Yanlış olabilir: 46. Son devrin meşhur şairlerinden Mehmet Akif’in kabri, 48. Önüne geleni hicvettiğinden dolayı, Topkapı Sarayı’nın odunluğunda saray baltacılarına boğdurulan meşhur şair Baki’nin kabri,
Garabeti itibariyle dikkate şayan bulduğumuz bu yazıyı, aynen aşağıya dercediyoruz (yayınlıyoruz). …Önümde bekçi kılıklı bir adam belirdi. Elindeki kazmaya dayanarak, benimle şöyle bir muhavereye girişti: — Merhaba, Efendi! — Merhaba. — Bir yer mi istiyorsun? Şurada bir mezar hazırladım. Pek ruhaniyetli bir yerdir. Hem de ucuz. Merak ettim. Mezarcı olduğunu anladığım bu adamı söyletmek istedim. — Ne kadar? — Kırk lira. — Çok. — Çok mu? Bu mezarda, evliyaullahtan Şeyh Sadun hazretleri yatardı. Böyle mübarek bir kabirde yatmak için kırk lira çok görülür mü? Onun yüzü suyu hürmetine bu kabirde yatanların sualleri de asan (kolay) olur. — Nasıl sual? — Sen, pek cahil bir kimseye benzemiyorsun, galiba ahiret işleriyle hiç alakan yok. İnsan ölüp de kabire girdikten sonra sual melekleri gelmezler mi? — Gelirler. — Rabbin, dinin kim diye sual etmezler mi? — Ederler. — İşte, ben de ondan bahsetmek istiyorum. Malum ya, bu sual meleklerine derhal cevap vermek lâzımdır. Cevap uzadıkça, ölünün azabı da çoğalır. — Eeee… Başka kabirlerde zor cevap verilen bu sualler, senin gösterdiğin şu kabirde niçin kolaylaşıyor. — Burada, Allah sevgili kullarından bir evliya yatmıştır da onun için. Burası, işte böyle kerametli bir yerdir. Eğer istersen sana burayı otuz liraya da verebilirim, dedi
82 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.