Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fâideli Bilgiler

Hüseyn Hilmi Işık

Fâideli Bilgiler Gönderileri

Fâideli Bilgiler kitaplarını, Fâideli Bilgiler sözleri ve alıntılarını, Fâideli Bilgiler yazarlarını, Fâideli Bilgiler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendisi ile amel olunmayan ilmin, sahibine zararı, faidesinden daha çokdur.
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
Allahü teâlâ, ibâdetler ile ve evlenme, alışveriş ve kul hakları ile ilgili bilgilerin hepsini açık ve kesin olarak bildirmedi. Kısa ve kapalı bırakdığı bilgileri Peygamberimizin "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" açıklamasını diledi. Peygamberi de, bunların hepsini tam açıklamadı. Kapalı bırakdığı bilgilerin açıklanmasını ve bunların günlük hâdiselere tatbik edilmesini müctehid âlimlere bırakdı. Bu âlimler, bu vazifeleri yaparlarken, aralarında ayrılıklar oldu. Böylece mezhebler meydana geldi. Müslimânlar ibâdetlerini yaparken, memleketlerinin örf ve âdetlerine, iklim şartlarına ve kendi fizik yapılarına uygun ve daha kolay olan mezhebi seçerek, bu mezhebi taklid eder. Mezhebler müslimânlar için rahmetdir, kolaylıkdır.
Sayfa 388Kitabı okudu
İslâmiyyetde, gizli işlenmiş olan günahları bir kula afv etdirmek şöyle dursun, günahını başkasına bildirmek bile caiz değildir. Günâhı işlemek suç olduğu gibi, bunu başkasına söylemek de suçdur. Dinimizdeki nezakete, nezâhete bakınız! İnsanın izzetini, şerefini korumakdaki islâmiyyetin şu inceliğine hayran olmak yakışırken, hıristiyanlığın, bilhassa kadınların namusunu, şerefini ayaklar altına alan (günâh çıkarma) rezaletine imrenmek için, insanın, ilericilere kazılmış olan dalâlet çukurlarına düşmesi lazım gelir.
Sayfa 280Kitabı okudu
(Akl, Allahın verdiği sınırsız bir ni'metdir. Dört mezhebin dışına çıkmalı, aklı hürriyyete kavuşdurmalı) diyor. Reformculardan Celâl Nûri de (Târîh-i Tedenniyât) kitâbında, (İctihâd kapısı kapanmışdır diyorlar. Bu olamaz. Osmanlılar yanlış, fenâ kanûnla- ra bağlı kaldılar. Dünyânın öbür ucunda hayât şartları değişdi. Os- mânlılar bunlara uymadı. Geri kaldı) diyor. Cevâb: Evet, yaşamak şartları değişdi. Fen ve san'at ilerledi. Fekat, yanlış, fenâ kanûnlar diye taş atdıkları ahkâm-ı islâmiyye, onları hangi buluşlardan men' etdi? Yol yapmayın, tren işletmeyin, gemi yapmayın, mâdenlerinizi yer altında bırakın, yâhud bunların işletme hakkını komünistlere, kapitalistlere satın, kâfirlerle ticâret yapmayın, makine, teknik, tayyâre, elektrik ve radyo gâvur îcâdıdır. Bunları sakın öğrenmeyin. Para kazanmayın, futbol maçlarında birbirinizi öldürün mü dedi? Hâşâ, islâmiyyet ahlâka, fazîlete verdiği önem kadar, san'atda, teknikde de çalışmağı ve kâfirlerin bulduklarını da araşdırmağı, öğrenmeği önemle emretmekdedir.
Sayfa 218Kitabı okudu
Oruc tutanın da, yalnız mi'deyi dinlendirmeği, perhîz yapmağı düşünmesi, orucun sahîh ve makbul olmamasına sebeb olur. Muhârebe eden, canını tehlükeye koyan bir müslimân da, Allahın dînini kuvvetlendirmek, islâmiyyeti yeryüzüne yaymak ve islâm düşmanlarını kırmak için değil de, şân ve şeref, mal ve rütbe için dövüşürse, ibâdet yapmış olmaz. Cihâd sevâbı kazanmaz. Ölürse şehîd ol- maz. Bedenine zarar verdiği için alkollü içkileri bırakan adam serhoşluk günahından kurtulamaz.
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
Günahkârım, yüzüm kara; fekat kalbim, aşkla lem'ân. Aşkîle pek çok yaş dökdüm; şâhiddir, hâk-i Erzincan! Bu sevgi, cürme son verdi; hâlim oldu, nâle figân. Bilinmez son nefes, ammâ; se'âdete budur nişân! Ni'met, Onu sevmek imiş; oldu bana şimdi iyân! Habibin yanında olsun; bu aşkı bizlere sunan!
Sayfa 196Kitabı okudu
Eski Yunan Felsefecileri de, Allahü teâlâya yaklaşmağı, Peygamberlere uyarak değil, kendi akllarına, nefslerine uyarak istedikleri için kâfir oldular. Mü'minler Allahü teâlâya yaklaşmak için, islâmiyyete uyuyor. Kalbleri nûr ile doluyor. Ruhlarına Cemâl sıfatlari tecelli ediyor. Müşrikler, Allahü teâlâya yaklaşmak için, Peygambere, islâmiyyete uymıyorlar. Nefslerine, noksan olan akllarına, bid'atlere uyuyorlar. Kalbleri kararıyor. Ruhları perdeleniyor.
Onun yaratdığı ekmeği yimek için fırıncıya gidildiği ve Allahü teâlânın zafer vermesi için, harb vâsıtaları ve ta'lîm terbiye yapıldığı gibi, Allahü teâlânın düâyı kabul etmesi için de, Pey- gamberin, Evliyânın ruhlarına gönül bağlanır. Allahü teâlânın elektromagnetik dalgalarla yaratdığı sesi almak için radyo kullan- mak, Allahü teâlâyı bırakıp bir kutuya başvurmak değildir. Çünki, radyo kutusundaki âletlere o özellikleri, o kuvvetleri veren Allahü teâlâdır. Allahü teâlâ, her şeyde, kendi kudretini gizlemişdir.
Müşrik, puta tapar, Allahü teâlâyı düşünmez. Müslimân, sebebleri, vasıtaları kullanırken, sebeblere, mahlûklara, te'sîr, hâssa veren Allahü teâlâyı düşünür. İstediğini Allahü teâlâdan bekler. Geleni Allahü teâlâdan bilir.
Reklam
İbni Âbidîn, bâgîleri anlatırken diyor ki, müslimânlar, bir memleketde emîn ve râhat ibâdet eder ve huzûr içinde yaşarlarsa, hükûmete karşı isyân etmeleri câiz olmaz. Hükûmet zulm yaparsa, zulme karşı gelmeleri fitneye sebeb olursa, yine câiz olmaz. Böyle sultâna yardım etmek, zulme yardım etmek olur. Karşı gelenlere de yardım edilmez. Çünki, câiz olmıyan şeye yardım edilmez.
Hiç kimsenin günâh olan emrine itâ’at edilmez. Fekat, isyân etmek fesâda sebeb olursa, bu emrine de itâ’at olunur. Çünki, büyük zarar işlememek için, küçük zararı irtikâb etmenin câiz olacağı (Eşbâh)da yazılıdır.
Zararlı şeyden sakınmak, fâideli şeye kavuşmakdan dahâ mühimdir.
Müslimânlar ihtilâl yapmaz. Fitne ve fesâd çıkarmaz. Zâlim olan hükûmete de isyân etmek günâhdır. Kanûnlara, emrlere karşı gelmek, cihâd olmaz. Fitne çıkarmak olur. Seyyid Kutb ve Mevdûdî ve bunlara aldananlar, Hac sûresinin otuzdokuzuncu âyetine yanlış ma’nâ verdikleri için, bu felâkete düşmüşlerdir
Tüccâr olmıyanlar, kâğıd paralarının zekâtını yalnız altın olarak vermelidir. Zekâtı kâğıd para olarak vermek câiz değildir. Tüccârlar ise, kâğıd paralarının zekâtını, altın olarak da, ticâret yapdıkları maldan da verebilirler. Fekat, başka maldan veremezler
495 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.