En Eski Felsefenin Öyküsü -1 Yunan ve Ortaçağ Felsefesi Gönderileri
En Eski Felsefenin Öyküsü -1 Yunan ve Ortaçağ Felsefesi kitaplarını, en eski Felsefenin Öyküsü -1 Yunan ve Ortaçağ Felsefesi sözleri ve alıntılarını, en eski Felsefenin Öyküsü -1 Yunan ve Ortaçağ Felsefesi yazarlarını, en eski Felsefenin Öyküsü -1 Yunan ve Ortaçağ Felsefesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Felsefe tarihi varoluş sorununu çözmek için, ya da dene yim dünyamızı bizim kendimize anlaşılır kılmak için yapıl mış olan farklı girişimlerin bağıntılı bir açıklamasını vermeyi amaçlar.
Mantıksal insan düşüncesinin en erken başlangıcından günümüze dek gelişiminin öyküsüdür; felsefi kuramların salt zamandizinsel bir sıralaması ve açımlaması değil, ama bunların birbirleri ile, içinde üretildikleri zamanlar ile, ve on ları sunan düşünürler ile ilişkileri içinde bir incelemesidir. Her düşünce dizgesi az çok içinde doğduğu uygarlığa, önce ki dizgelerin özyapılarına ve yazarının kişiliğine bağımlıy ken, o da kendi payına çağının ve onu izleyerek çağların an layış ve kurumlan üzerinde gizil bir etki uygular. Felsefe ta rihi her dünya görüşünü kendi uygun çerçevesi içerisine yer leştirmeye, onu şimdisinin, geçmişinin ve geleceğinin ente lektüel, politik, ahlaksal, toplumsal ve dinsel etmenleri ile bağıntılamaya çabalamakdır. Aynca insan spekülatif düşün cesinin tarihindeki ilerleme çizgisini izlemeye, felsefe deni len zihinsel tutumun nasıl doğduğunu göstermeye, önerilen değişik soruların ve çözümlerin nasıl yeni sorulan ve yanıt lan kışkırttığını göstermeye, ve her bir evrede ne gibi bir iler leme yapılmış olduğunu belirlemeye çalışmalıdır.
Felsefi dizgeler kişisel, tarihsel ve kültürel bir boşlukta yer alan salt zihinsel etkinliğin ürünleri değildirler; tersine bireysel felsefi dehaların başarımlarıdırlar ki yalnızca yazarlarının huy ve kişiliklerini değil ama benzer olarak içinde ya şadıktan kültürel, tarihsel ve felsefi ortamı da yansıtırlar. Her dizge onun hem öğretisel önemini
Felsefenin verilen tarihsel dizgenin, toplumsal ve kültürel oluşumların karmaşık çözümlemelerinde, aşağıdaki temel maddeler görülmektedir:
1. Felsefecinin içinde yaşadığı güncel politik durum, onun felsefesini belirlemektedir.
2. Toplumun ekonomik ve toplumsal çerçevesinin genel yapısı, birey olarak felsefecinin içinde bulunduğu çerçeveyi yansıtmaktadır.
3. Din, ahlak, bilim, sanat ve teknolojinin o dönemdeki ya da daha önceki tarihsel çağlardaki durumu, felsefe dışındaki bu yapının etkisi de göz önünde tutulmalıdır.
4. Dönemin felsefi kuramları, birey olarak felsefeci üzerinde etkide bulunmaktadır.
Geçmiş ve çağdaş felsefi gelenekler, hareketler ve bireysel dizgeler, bireysel felsefecilerin kültürel ve zihinsel çevrelerinin parçası konumundadır. Toplumsal, politik, bilimsel ve sanatsal miraslar bu açıdan önem taşımaktadır.
Herakleıtos, "aynı nehirde iki kez adım atamazsınız" der. Çünkü ikinci adımı atana kadar sular akmaya devam etmiş, diğer sular gelmiş, her şey değişmiştir.
Tanrısal düşüncelerin keşfedilmesi, çeşitli fenomenlerin nasıl meydana geldiğinin bilinmesi, rüzgarları ve suları yaratanın kim olduğunun saptanması insana pratik yaşam açısından ne gibi faydalar sağlayabilir? Bunları öğrenenler bu oluşumları yönlendirebilecek ya da kendi gereksinimleri doğrultusunda kullanabilecekler mi?
Asıl, inançlılık nedir? İnançsızlık nedir? Doğru olmak ve doğru olmamak ifadeleri ile anlatılmak istenen nedir? Korkaklık nedir?... gibi sorular sorup "pratik yaşam"la ilgilenmeliyiz. (Sokrates)
Erken dönem Yunan felsefesi ( I.Ö. 5.yy)
doğalcıdır: Onun ilgisi doğaya yönelmiştir; doğa, canlı bir varlık olarak algılanır; o, varlıkbilimseldir; nesnenin özüne inilmesi gerekmektedir; o, temel olarak monistiktir.; dogmatiktir.
Yunan felsefesinin gelişiminin ikinci aşaması, Sofistlerin ve Sokrates’ in dönemi, varlıkbilimsel ve evrenbilimsel düşüncelerden uzaklaşıldığı ve insanoğlunun bilgi ve tutum sorunlarına el atıldığı bir dönem olmuştur.