Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Feminist Felsefeye Giriş

Alison Stone

Feminist Felsefeye Giriş Sözleri ve Alıntıları

Feminist Felsefeye Giriş sözleri ve alıntılarını, Feminist Felsefeye Giriş kitap alıntılarını, Feminist Felsefeye Giriş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eril önyargı, erkeklerin ya da erkekler veya erkeklikle bağdaştırılan şeylerin, kadın­ lardan ya da kadınlar veya dişilikle bağdaştırılan şeylerden daha büyük değere veya öneme sahip olduklarına dair ar­ kaplanda yatan bir inançtır.
Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet nasıl anlaşılmalıdır? Toplumsal cinsiyet varolmalı mıdır? Yani, erkeklerin ve kadınların nasıl olmaları gerektiğiyle ilgili sistematik biçimde farklı beklentilere sahip olmak için iyi bir neden var mıdır? Cinsel duygular nelerdir? Eril önyargılar cinsel duyguların neler olduğuyla ilgili genel düşünüşümüze sızmış olabilir mi? Tüm kadınları kadınlar yapan şey nedir? Bunlar ve bunlarla ilişkili sorular, feminist felsefeye özgü sorulardır.
Reklam
Başka feminist teorisyenler, kadınların hayatlarının sadece görünüşte değil gerçekte de çok çeşitli olduğu yönünde bir itiraz ortaya atarlar. Bu teorisyenler, dişilliğe dair beklentilerin farklı toplumlarda ve bu toplumlarının her birinin içindeki farklı gruplarda (sınıf, ırk, etnisite ve alt-kültür grupları) aslen çok çeşitli olduğunu ileri sürerler. Sonuç olarak, farklı toplumlar ve toplumsal gruplardaki kadınlar, çok farklı bir dizi psikolojik özellik ve bedensel alışkanlık geliştirirler. Kadınların bu çeşitliliği düşünüldüğünde, birçok feminist teorisyen bütün kadınların kadınlar olarak paylaştıkları hiçbir nitelik olmadığı sonucuna varır.
Sayfa 212Kitabı okudu
...feministler toplumsal cinsiyet kavramını faydalı buldular çünkü eril ve dişil rollerin biyoloji tarafından değil toplum tarafından tanımlanmış olduklarına işaret ediyordu ve bu da söz konusu rollerin değiştirilebileceklerini ima ediyordu. Dişillik yeniden tanımlanabilir, böylece itaatkar davranışları gerektirmeyecek bir hale gelebilirdi. Veya erillik ve dişilliği yeniden tanımlamak yerine toplumsal cinsiyet rollerinden tümüyle kurtulabilir ve insanları eril veya dişil konumlara yerleştirmeye son verebilirdik.
Bir bütün olarak yaşanmış beden kavramı, bedene yüklenen anlamlar ister bireysel tercihlerden, ister toplumsal olarak paylaşılan kültürden isterse her ikisinin karışımından türemiş olsun, bireylerin dişi veya erkek bedenlerini her zaman anlamlı şekilde deneyimledikleri gerçeğini yakalar.
Sayfa 259Kitabı okudu
Çeşitli fiziksel koşullar insanları interseks hale getirebilir. Sık görülen koşullardan bazıları şunlardır: Bazı insanlar XXY kromozomlarına sahiptir ve bunun sonucunda erkek genital­ leriyle doğarlar ama ergenlikte, memeler gibi bazı dişi ikincil karakteristikler geliştirirler. Diğer bazıları, XX kromozomla­ rıyla doğdukları halde rahimde aşırı derecede androjene ma­ ruz kalmalarından ötürü dişi iç genitalyaların yanı sıra belirsiz veya erkek dış genitalyalara da sahiptirler. XY kromozomlarına sahip bazı bireylerde ise androjen duyarsızlığı sendromu (AIS) mevcuttur. Bu kişiler, erkek iç genitallerine sahip oldukları hal­ de bedenleri, testislerinin ürettiği androjene yanıt vermez ve bu yüzden az ya da çok dişi dışsal genitaller ve dişi bir beden biçimi geliştirirler.
Reklam
Eril önyargı veya erilcilik üzerine feminist eleştiriler, eril söyleme göre daha az önyargılı söylemler barındırmaktadır. Aynı zamanda, uzun zamandır fark edilmeyen önyargıları saptayabilmek için öncelikle feminist görüşlerin benimsenmesi gerekiyordu. Bu durumda bazı feminist önyargılar bilgiyi aksatmıyor, aksine ileri götürüyorlardı.
Freud ve Foucault, bireylerin kendi cinselliklerini (cinsel duygunun kişisel kalıplarını) çevrelerindeki insanların ve kurumların etkisi altında inşa ettikleri konusunda anlaşırlar. Fakat Freud'a göre bireyler kendi cinselliklerini halihazırda cinsel olan dürtülerden hareketle inşa ederlerken, Foucault'ya göreyse bireyler kendi cinselliklerini, yalnızca cinsel olarak görülmeye başlandığında o hale gelen duygulardan hareketle inşa ederler.
Sayfa 163Kitabı okudu
...toplumsal cinsiyet kavramı toplumsal kurumlarda ve pratiklerde barınan toplumsal cinsiyet normlarının, belli bir cinsiyetten insanlar için hangi eylemler ve rollerin uygun olduğunu belirlediği olgusunu öne çıkarır. Öte yandan cinsel fark kavramı, erkek ve dişi bedenlerin kültürel ve duygusal anlamıyla ilgili bir fikirler ağına sahip olduğumuz olgusunu öne çıkarır. Bu fikirler insanların erkek/dişi bedenlere sahip oldukları veriliyken neyi yapmaları veya düşünmelerinin uygun olduğuyla ilgili değil, bedenlerin kendi başlarına anlamlarıyla ilgilidirler.
Sayfa 194Kitabı okudu
Eril iktidar yalnızca, kadınlar onu yeniden üretmeye katıldığı sürece sürüp gidebilir. Örneğin, kadınlar görünümleriyle ilgili bir endişeyi içselleştirdiklerinde ve çekici görünmeye kafa yormaya başladıklarında, eril iktidarı (kasıtsızca) yeniden üretirler.
174 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.