Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Beğenilen Feminizm Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Feminizm sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Feminizm kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadınların kurtuluşu ancak kadınların eseri olabilirdi.
Günümüzün feministleri, "cinsi­yetçiligi", tıpkı, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki zencileri ya da Fransa' daki renkli derili emekçilerin ırkçılıgı kınadıkları gibi kınamaktalar. Çünkü, cinsiyetçilik, "kadın cinsine karşı uygulanan ayırımcı bir tutumdur."
Sayfa 9
Reklam
Toplumun kadınlara karşı takındığı saldırgan tavır, annelerin kızlarına karşı benzer bir tavır takınmalarına yolaçtı. Araştırmalar, annelerin kızlarını dövmeleri geleneğinin ilk kez bu dönemde ortaya çıktığını belirtmekte. Baskı altında tutulmak, saldırganlığa yolaçar; bu iyi bilinen bir mekanizmadır.
Bir başka çarpıcı örneği de çağdaş çalışma istatistiklerinden verebiliriz: Bu istatistiklere göre ev kadınları, "çalışmayan" kadınlardır. Oysa ev işinde harcanan süre, bir gelir ya da ücret karşılığı çalışılan toplam iş süresine ya eşittir ya da bundan fazladır. Eğer, çağdaş ekonomi bilimi kadınların eviçi üretimlerini böy­lesine gözardı ediyorsa, 2000 yıl sonrra bugünkü kadınların üretimdeki yerlerini incelemeye çalışan bir tarihçinin nasıl bir sonuca varacağını gelin de tahmin edin! Tarihçimizin kadınları ya parazit ya da boş gezenin boş kalfası olarak sınıflandırması işten bile değildir.
Sayfa 13
"Sonunda, 16. yüzyılda evli kadın hukuken tam anlamıyla kısıtlı bir kişi durumuna düşer. Kocasının ya da yargıcın izni olmaksızın yaptığı hukuki işlemlerin hepsi geçersiz sayılır. Bu gelişme kocanın yetkilerini öylesine geliştirir ki sonunda erkek ailede bir tür eviçi krallık kurar."
"Kadına giyotine gitme hakkı tanınıyor; öyleyse kürsüye çıkma hakkı da olmalıdır."
Sayfa 48
Reklam
İnsan eşit değildir erkek
Ev kadınları, özellikle de çocuklu dullar ve işsizler, yiyecek kıtlığı nedeniyle patlak veren ayaklanmalara ve kentsel isyanlara karıştılar. İngiltere'de bu tür kitle olaylarında yer alanların aşağı yukarı yarısının kadınlar olduğu tahmin edilmekte. Ama, Elise Boulding'in dediği gibi tarihi olaylardan söz edilirken geçen "insan" deyimi hep erkek biçiminde anlaşıldığından, kadınların bunlara katılımının gerçek boyutları gözden kaçmıştır.
Kadınlar, yeni kurulan okullara yalnız erkeklerin alınması sonucu kızların eğitimsiz kalması sorununa da çözümler buldular. Örneğin, Angela Marici de Brescia adlı bir genç İtalyan, 1537'de Ursulinler Tarikatı'nı kurdu. Bu, işsiz, bekar ve yetim kızların okuduğu bir kurumdu. Tarikat 1611'­de Fransa'ya da yayıldı. Avillalı Theresa (1515-1582) gibi başkaları da manastırlarda reformlar yaptılar.
Acaba tarih neden kadınlardan az bahseder?
Besteci kadınlardan pek çoğunun da adı-sanı bilinmiyor. Bilinen birkaçı, Fransa' da Cécile-Louise Chaminade, İtalya'da Carlotta Ferrari ve Almanya'da Emille Mayer. Bu kadar az ismin bize ulaşmasının nedeni, bir yandan kadınların bestelemeye özendirilmemesi, bir yandan da eserlerini imzalamamaları ya da kocaları, babaları, kardeşleri adına imzalamalarıydı.
7. yüzyılda hem Fransa, hem de İngiltere'de yaygın olan manastır biçimi, karma manastırlardı. Bu manastırlarda yaşayan kadın ve erkekler aynı kurallara uyarlardı; otoritesine tabi oldukları üst yöneticileri ortaktı. Üst yöneticiler genellikle kadındı. Bu kadınlar zaman zaman geniş topraklara yayılmış, binlerce kadın ve erkeğin barındıgı manastırları yönetirlerdi. Manastırlar, barbarları Hıristiyanlaştırma ve yeni toprakları tarıma açma gibi işlerin yanı sıra, dini eğitim ve ögretim tekelini de ellerinde bulundurmaktaydı. 7. yüzyıl da yaşamış, Whitby'li Hilda örneğin, yedi manastır ve dini okul kurmuş, bu kurumlardan yedi piskopos yetiştirmişti.
Reklam
Demek ki feminizmin varolabilmesi ve yayılabilmesi, fe­ministlerin kadınların ezilmesine getirdikleri çözümlemeyi derinleştirmelerine bağlıdır. Çünkü, çağdaş toplumların hemen hepsinde geçerli olan ataerkil sistem altında bütün kadınlar ezilmekle birlikte, hepsinin ezilme derecesi aynı değildir; hatta ezilenler arasında başka ezilenleri ezenler de vardır. Bunun açıkça ortaya konması gerekir. Feminist stra­teji ve politika (öncelikler, girişilecek eylemler, bulunacak müttefikler vb.) bu çözümlemeye göre değişecektir. Böylece feminizm, başta bütün ülkelerin kadınları olmak üzere in­sanları ezen, adaletsiz, bağımlılık ilişkilerine dayalı, gününü doldurmuş toplumsal ve uluslararası örgütlenme sistemle­rini anlamsız ve geçersiz kılabilecektir. Bugün heretik (sap­kın) görünen bu hareket, yarın, daha adil bir toplum kurma arayışı içindeki milyonlarca kadınla erkeğin teorisi ve pratiği olacaktır.
268 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.