Tefsirli Kur`an-ı Kerim Meali
Feyzü'l Furkan (Orta Boy - Mushaf ve Meal - Ciltli)
Hasan Tahsin FeyizliFeyzü'l Furkan (Orta Boy - Mushaf ve Meal - Ciltli) Sözleri ve Alıntıları
Feyzü'l Furkan (Orta Boy - Mushaf ve Meal - Ciltli) sözleri ve alıntılarını, Feyzü'l Furkan (Orta Boy - Mushaf ve Meal - Ciltli) kitap alıntılarını, Feyzü'l Furkan (Orta Boy - Mushaf ve Meal - Ciltli) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.36. Allah’a kulluk edin, hiçbir şeyi (yücelterek ilâhlaştırıp veya tapınak haline getirip) O’na ortak koşmayın. (Sonra sırasınca) ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolda/sokakta kalmışa ve ellerinizin altında bulunan (hizmetkâr)lara iyilik edin. Allah, kendini beğenenleri ve böbürlenenleri sevmez.
(Allah’a kul olmanın gereği hem ibadet hem de böyle bir ahlâka sahip olmaktır.)
Sayfa 83 - Server Iletişim/ Nisâ Sûresi / 36.Ayet
Ey Peygamber! Sana da, sana uyan müminlere de Allah yeter. -Enfal suresi/64
"Hak ve gerçek" olan, Rabbinden (gelen)dir. Bu hususta asla şüpheye düşenlerden olma! -Bakara suresi/147
Furkan
•••••
43. (Allah'ı ve hükümlerini unutup) hevâlarını/arzu ve heveslerini kendisine ilâh edinen kimseyi gördün mü? Artık ona sen mi vekil olacak (da onu koruyacak)sın?"
* Hevâ, vahye karşı gelip Allah'ın ilâhlık ve Rabliğini kabullenmeyenlerin en büyük putudur. İslâm'a uymayan her arzu ve davranış hevâdır. Yüce Allah'ı Rab ve kendisini O'nun kulu olarak tanımayan ve O'nun koyduğu yasaları dışlayıp çiğneyen kişiler, bazen kendi arzu ve heveslerinin kulu olurlar; bazen Allah'a karşılık kendilerini tam yeterli görüp, "Ben sosyal hayatımla ilgili işlerimde Allah'ın emirlerini kabul etmem, O'nun emirleri beni bağlamaz ve böyle de olmalıdır." diyerek kendi kendilerini/hevâsını rab durumuna getirir ve başkaları üzerinde hâkimiyet kurmaya ve onları Allah'ın emirlerine değil kendilerine boyun eğmeye zorlarlar. Böylece tâğûtlaşırlar. Bu durumda elbette birtakım zulümler meydana gelecektir. Hevânın hâkim olduğu yerde hayat fesada uğramıştır. Allahu Teâlâ ise artık bunları kurtaracak bir yardımcı olmadığını bildirmektedir. Aynı zamanda bu hevâ ve heveslerine tâbi olanların kalbi, daima ıstırap içindedir. Çünkü vicdan onu ayıplar. Böylece kalbinde istırap bulunan kimseler mesut yaşayamazlar.
•••••
"İşte sonrası da öncesi de/ âhiret de dünya da ancak Allah'ındır." (Necm 25)
“… Ey Rabbimiz! Unutur veya (kasıtsız) hata edersek, bizi (ondan) sorguya çekme! Ey Rabbimiz! Bizden önceki (itaatsiz ümmet)lere yüklediğin gibi, bize (zor/helak edici) bir yük yükleme! Ey Rabbimiz! Gücümüzün yetmediği şeyleri de bize taşıtma! Bizi affet, bizi bağışla, bizi esirge! Sen Mevlâmızsın; küfre sapan, seni tanımayanlara karşı bize yardım et/zafer ihsan eyle.” (Bakara/286)
Sayfa 48Kitabı okuyor