Filler İçin Su
Sara GruenFiller İçin Su Sözleri ve Alıntıları
Filler İçin Su sözleri ve alıntılarını, Filler İçin Su kitap alıntılarını, Filler İçin Su en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Katil
Yaş korkunç bir hırsız.Tam hayata dört elle sarılmışken bacaklarınızı altınızdan çekip sırtınızı kamburlaştırır.Ağrılarınızı artırır,kafanızı bulandırır ve gizliden gizliye eşinize kanser hücreleri aşılar.
Sayfa 26
Söylediklerimi kastettim ve kastettiklerimi söyledim..
Filler vefakârdır _ yüzde yüz!
Paylanmaya ve güdülmeye ve yönetilmeye ve idare edilmeye o kadar alıştım ki, birisi bana gerçek bir insanmışım gibi davrandığında, nasıl tepki vereceğimi bilemiyorum.
Yaş korkunç bir hırsız.Tam hayata dört elle sarılmışken bacaklarınızı altınızdan çekip sırtınızı kamburlaştırır.Ağrılarınızı artırır,kafanızı bulandırır ve gizliden gizliye eşinize kanser hücreleri aşılar.(
Sayfa 26
Ölmektense yaşlanmayı tercih ettiğimi düşünürdüm ama artık pek emin değilim. Bazen tombalanın sıkıcılığı, hep birlikte söylenen şarkılar ve tekerlekli sandalyeleriyle koridorda duran tozlu insanların görüntüsü, ölüme özlem duymama neden oluyor. Özellikle de, değersiz bir fahişe gibi rafa kaldırılmış olan bu tozlu insanlardan biri olduğumu hatırladığımda.
..."Yaş korkunç bir hırsız. Tam hayata dört elle sarılmışken bacaklarınızı altınızdan çekip sırtınızı kamburlaştırır. Ağrılarınızı arttırır, kafanızı bulandırır ve gizliden gizliye eşinize kanser hücreleri aşılar.
Metastatik , demişti doktor. Birkaç haftalık ya da aylık ömrü var. Ama benin sevgilim bir kuş kadar narindi. Dokuz gün sonra öldü. Birlikte tam altmış bir yıl geçirdikten sonra, elimi sıkıca tutup son nefesini verdi.
Kimi zaman, geri dönmesi için her şeyimi verebileceğimi düşünsem de, onun benden önce gitmiş olmasına seviniyorum. Onu kaybetmek ortadan ikiye bölünmek gibiydi. Benim için her şeyin sonu gelmişti sanki ve onun bu duyguyu yaşamasını istemezdim. Geride kalmak çok berbat bir şey."
Filler İçin Su
Mahvolmuş bedenimden geriye kalan her insanlık damlasıyla öfkeme sıkı sıkıya yapışıyorum ama işe yaramıyor. Kıyıdan uzaklaşan dalgalar gibi elimden kayıp gidiyor.Bu üzücü durumun farkına vardığım sırada, uykunun kapkara yüzü başımı sarmış bile.bir süredir buralardaydı zaten ve fırsat kollayıp, her devrimle birkaç adım daha yaklaşıyordu.Bu noktada sırf bir formaliteye dönüşmüş olan öfkeme yenik düşüyorum ve yarın sabah ilk iş olarak öfkeleneceğime dair kendi kendime söz veriyroum.Sonra akıntıya bırakıyorum kendimi çünkü boş yere mücadele etmenin yararı yok.
Sayfa 91 - İnkılapKitabı okudu
Enkaz haline gelsek de, birbirimize bakardık yine, her zaman yaptığımız gibi.
Sayfa 136 - İnkilap YayıneviKitabı okudu
Bazen yaşlandığınızda -ve burada sizden söz etmiyorum, genel olarak konuşuyorum, çünkü herkes farklı şekilde yaşlanır- düşlediğiniz ve arzu ettiğiniz olaylar size gerçekmiş gibi gelmeye başlar. Ve sonra onlara inanmaya başlarsınız, çok geçmeden geçmişinizin bir parçası oluverirler ve biri size meydan okumaya ya da gerçek olmadıklarını söylemeye kalktığında........ İşte o zaman gerçekten gücenirsiniz. Çünkü olayın ilk bölümünü hatırlamazsınız. Tek bildiğiniz size yalancı denildiğidir.
Sayfa 216Kitabı okudu
Beş yaşındayken yaşınızı günü gününe bilirsiniz. Yirmilerinizdeyken de bilirsiniz. 'Yirmi üç yaşındayım' dersiniz, ya da yirmi yedi. Ama otuzlarınıza geldiğinizde acayip bir şeyler olur. İlk başta belli belirsiz bir hıçkırık, bir anlık bir kararsızlık gibidir.
'Kaç yaşındasın?' "Ee, ben..." güven dolu bir sesle başlar, sonra durursunuz. Otuz üç diyecek gibi olursunuz ama değilsinizdir. Otuz beşsinizdir. Sonra bir rahatsızlık duyarsınız, çünkü bunun sonun başlangıcı olduğunu düşünürsünüz. Öyledir tabi, ancak bunu kabullenmeniz yıllar sürer.
Doğum, büyüme, yaşlılık..ölüm.
"Aniden gözlerim doluverdi, sonra bu tanıyamadığım insanlar birbirlerine kaçamak bakışlar atıp, artık gitme vaktinin geldiğini söylediler, çünkü büyükbabanın dinlenmesi gerekiyormuş. Elimi ovuşturdular, battaniyemi bacak arama sıkıştırdılar ve gittiler. Beni burada bırakıp gerçek dünyaya gittiler. Ve bugüne kadar onların kim olduğunu anlayamadım."
Sayfa 265 - İnkilap YayıneviKitabı okudu
Yaş korkunç bir hırsız. Tam hayata dört elle sarılmışken bacaklarınızı altınızdan çekip sırtınızı kamburlaştırır. Ağrılarınız kafanızı bulandırır ve gizliden gizliye eşinize kanser hücreleri aşılar.
Sayfa 26 - inkilapKitabı okudu
Bazı şeyler hiç değişmez. Taşralılar her yerde taşralıdır ve oyuncuları işçilerden rahatça ayırt edebilirsiniz.
Sayfa 214Kitabı okudu
Kimi zaman, geri dönmesi için her şeyimi verebileceğimi düşünsem de, onun benden önce gitmiş olmasına seviniyorum. Onu kaybetmek ortadan ikiye bölünmek gibiydi. Benim için her şeyin sonu gelmişti sanki ve onun bu duyguyu yaşamasını istemezdim. Geride kalmak çok berbat bir şey.
Sayfa 26Kitabı okudu