" Yarattıklarının arasındayken de Allah'a ibadet etme imkanım vardı. Çünkü ibadet yalnızlık ve bir başına olmayı gerektirmez. Ve ben dünyayı Allah'ı bulmak için de terk etmedim. Çünkü onu babamın evinde ve başka her yerde bulmakdaydım. Ben insanları ahlakım ahlaklarına uymadığı için, düşlerim düşleriyle örtüşmediği için terk ettim. Ben insanları terk ettim, çünkü kendimi sola dönen dolapların arasında, sağa dönen bir dolap olarak bulmuştum. Şehri terk ettim çünkü onu, kökleri yerin derinliklerinde kötülükler, suçlar; meyveleri ise kederler, zorluklar ve kaygılar olan, yaşlı, fasit, güçlü ve iri bir ağaç olarak buldum. Bazı ıslahçılar ona aşı yapmaya, onun doğasını değiştirmeye çalıştılar; başaramadılar. Aksine umutsuz, baskı görmüş ve işlerinde yenik düşmüş bir vaziyette öldüler. "