Fotoğraf Üzerine
Susan SontagEn Eski Fotoğraf Üzerine Gönderileri
En Eski Fotoğraf Üzerine kitaplarını, en eski Fotoğraf Üzerine sözleri ve alıntılarını, en eski Fotoğraf Üzerine yazarlarını, en eski Fotoğraf Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bütün fotoğraflar ''memento mori'' niteliği taşır, yani ölümü akıldan çıkarmamaya yarar. Bir fotoğraf çekmek, başka bir insanın (ya da şeyin, durumun,vb.) ölümlülüğüne, ineinebilirliğine ve dönüşebilir haline dahil olmaktır. Söz konusu anı dilimleyerek donduran bütün fotoğraflar, zamanın amansız eriyişinin tanığıdırlar.
Sayfa 19 - Agora Kitaplığı
Istırap çekmek bir şeydir, o ıstırabın -bilinci ve şefkat duyma yeteneğini arttırması gerekmeyen- fotoğraf görüntüleriyle yaşamak başka bir şey.
Sayfa 24 - Agora Kitaplığı
Arbus, kendi acısını nakletmek amacıyla kendi içine dalan bir şair değil, acılı görüntüler toplamak amacıylakendini cesaretle dünyaya fırlatan bir fotoğrafçıydı.
Sayfa 49 - Agora Kitaplığı
İnsanların fotoğrafını çekmek -Arbus'a göre- isteristemez 'z alimce', 'adice' bir şeydir. Önemli olan, bu gerçeği bilmiyormuş gibi davranmamaktır.
Sayfa 51 - Agora Kitaplığı
Nathanael West: 'Çocukken bana acı verdiğini hissettiğim şeylerden birisi, asla bir zorluk çekmemiş olmamdı . Bir gerçekdışılık duygusunun içine hapsolmuştum sanki. ... Ayrıca, bağışıklı bir hayat sürüyor olma duygusu da -ne kadar gülünç görünürse görünsün- bana acı veriyordu."
Sayfa 53 - Agora Kitaplığı
Gerçekteyse, fotoğraf ilk önce orta sınıf aylağının (flâneur) -ki Baudelaire bu tipin duyarlılıklarını çok doğru özetlemiştir- gözünün bir uzantısı gibi girmiştir devreye. Fotoğrafçı, yalnız başına yürüyerek kent cehenneminde keşfe çıkmış gibi dolanan, merakını çelen her köşeye sezdirmeden sokulan ve aklına esen
yerlere girip çıkan kişilerin, keza şehri şehvet dolu aşırılıkların
yaşandığı bir manzaraymış gibi keşfeden dikizci gezginin silahlı versiyonudur. Başkalarını seyretmenin ve empati kurmanın ustası olan flâneur, dünyaya 'resimsel' bir gözle bakar.
Sayfa 67 - Agora Kitaplığı