"Cennetten kovulan melek, hain bir şeytana dönüşür."
Victor Frankenstein, bilim tutkunu genç bir öğrenci. Bir insan yaratma fikriyle yola çıkıp, kendi yarattığı varlığa sırtını dönen, onu yalnızlığa iten kişi. Tıpkı doğaya can veren Tanrının dünyada yarattıklarını yalnızlaşmaya ve yozlaşmışlığa mahkum etmesi gibi. Victor Frankenstein kendi oluşturduğu varlığa sırtını dönerek kendisine bir düşman yaratıyor aslında. Zira ona göre yarattığı varlık, çirkin, sefil, korkunç bir canavar, hatta şeytan. Fakat yaratılan varlık soruyor : "O Tanrı ve insan düşmanı şeytanın bile dostları, yardımcıları var, ben ise yapayalnızım."
1800 lü yıllarda bir aile toplantısındaki arkadaşların birbirlerine korku hikayeleri anlatmasıyla ortaya çıkar Frankenstein. Daha sonra Mary Shelley bunu kitap haline getirir ve gotik tarzda yazılmış bu klasiğe biraz da romantik öğeler yükler. İlimin ve aydınlanmanın çağında, parlak zihinler sınırları zorluyor ve yazar bu zihinlerin sosyal ve kültürel açıdan doğaya nasıl zarar vereceği konusunda da bir eleştiri getiriyor aslında. Bana göre gotik, bilim kurgu ve biraz da felsefeyle harmanlanmış akıcı bir kitaptı. Ve modern prometheus, bizleriz... Modern insanın kaderini o dönemden resmediyor Mary Shelley. Okuyunuz.