Okuması oldukça rahat bir kitap, 267 sayfa akıp gidiyor. Vaktinizi boş geçirmek istemediğiniz ama çokta bir şeylere kafa yoramayacağınız bir arada rahatlıkla tercih edebilirsiniz. Yalnızca durumdan daha çok olay anlatıyor, yani bir karakterin iç dünyasına dair bir okuma yapmak istiyorsanız size hitap etmez. Tam tersi bir durumda ise, olay okumak ve merak duygusunu ön plana alarak bir okuma yapmak istiyorsanız kitaplığınızda mutlaka ve mutlaka bulunsun. Benim okumalarım arasında devamını en merak ettiğim kitaptı. Hani biri bir şey anlatırken sonuca gelene kadar insanı çatlatır ya, onu bu kitapta fazlaca hissettim.
Tematik açıdan kurguda oldukça rastladığımız konular yalnızlık, dışlanma, damgalanma, bir yere ait hissedememenin kişideki dışavurumları ve kişiyi sürüklediği yerler... Yazar bu konuları okura yankı uyandırarak işlemiş. Kitabı yazarken 18 yaşında olduğunu göze alırsak epey takdir edilesi.
Bu arada Frankenstein canavarın değil yaratıcısının adı. Bende kitabı okumaya başlayınca öğrendim ve kitap hakkında araştırma yaparken istisnasız her incelemede belirtiliyor olması gülünç geldi. (Canavarın adı olsa fena olmazmış.)
Sözü kısa tutup herkese iyi okumalar diliyorum.