Frida
Hayden HerreraFrida Gönderileri
Frida kitaplarını, Frida sözleri ve alıntılarını, Frida yazarlarını, Frida yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Güzellik ve çirkinlik bir seraptır. Eninde sonunda herkes içinizi görür."
Frida Kahlo
Rivera (eşi) , Frida’nın yeteneğini anlatırken
“Frida’nın yanında hepimiz birer budalayız. Frida, döneminin en iyi ressamıdır,” diyordu. 1943’de yazdığı “Frida Kahlo ve Meksika Sanatı” adlı makalesinde şunları söylemiştir: “Meksika resminin son yirmi yıldaki panoramasına bakıldığında, Frido Kahlo’nun çalışmaları bir sürü basit mücavherin arasında bir elmas gibi parlamaktadır; onu diğerlerinden kesinlikle ayıran kıymetli taşlarıyla berrak ve sert.” Rivera’ya göre Frida, “Meksika rönesansının en büyük kanıtıydı.”
Sayfa 436 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Frida’yı resim yapmaya iten üç sebep
1944’te bir eleştirmene, kendisini resim yapmaya iten üç sebep sıralamıştı: Çocukluğunda başından geçen kaza sırasında akan kendi kanının canlı hatırası; doğum, ölüm ve yaşamın “yol gösterici ince çizgileri”yle ilgili düşünceleri ve son olarak da anne olma arzusu.
Sayfa 384 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Bir gün her şey yoluna girerse, umarım hala hevesim ve isteğim kalmış olur...
Frida’ya göre, “ Sürrealizm, gömlek bulacağınızdan ‘emin’ olduğunuz gardıropta bir aslan bulmanın yarattığı büyülü şaşkınlıktır.”Frida’nın şakacı bir sürrealizm anlayışı vardır: “Ben sürrealizmi, insanlarla, onlara fark ettirmeden dalga geçmek ve bunu fark edenlerle arkadaşlık kurmak için kullanıyorum.”
Sayfa 321 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Sürrealist Frida
“Bir sürrealist olduğumu hiç bilmiyordum,” demişti. “ta ki Andre Breton Meksika’ya gelip de bana bunu söyleyene kadar. Bildiğim tek şey, ihtiyacım olduğu için resim yaptığım ve her zaman kafamın içinden ne geçerse başka hiçbir şey düşünmeden onu resme döktüğüm.”
Sayfa 314 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Picasso’nun Frida’ya hediyesi
Duyduğu sevginin bir sembolü olarak, Picasso Frida’ya küçük kaplumbağa kabukları biçiminde altın vidalı bir çift küpe verdi. Ayrıca “El Huerfono” adında İspanyolca bir şarkı da öğretti. Şarkının başlangıcı şöyleydi: “Ne bir annem ne de bir babam var acımı paylaşacak,/ Ben bir yetimim.” Bu, Frida’nın en sevdiği parçalardan biri oldu ve sonraki yıllarda bunu Diego(eşi) ve dostlarına sık sık söyledi.
Sayfa 295 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
" Bir dik duruşun kaç yenilgi , kaç gözyaşı , kaç kalp ağrısı ettiğini bilemezsiniz."
Eşi Diego Rivera’nın Frida’ya yazdığı mektuptan bir kesit
“Yaşamın sana verdiği her şeyi al, her ne olursa olsun, eğer ilginçse ve sana zevk verebilecekse al. İnsan yaşlanınca, verilen şeyleri alacak kadar bilgisinin olmadığı dönemde kendisine sunulmuş şeyleri kaybetmenin ne demek olduğunu anlıyor. Eğer beni gerçekten mutlu etmek istiyorsan, hiçbir şeyin beni, sana sunulan bu şeyi aldığını bilmekten daha çok sevindirmeyeceğini bil. Ve sen, benim chiquita’m, her şeyi hak ediyorsun.Onları Frida’yı sevdikleri için suçlamıyorum, çünkü onu ben de seviyorum, hem de her şeyden çok…”
Sayfa 283 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Frida’nın günlüğünden
Yıllar sonra, günlüğünde kendisini tasvir eden çeşitli küçük çizimlerin yanına şunları yazdı: “hayatının en güzel şiirini yazan. …kendini doğuran kişi.”
Sayfa 193 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Frida öldüğü yıl bir arkadaşına şöyle demişti
“Ben acı mesaj taşıyan bir resimim.
…Yaşamın tamamladığı. … Üç çocuk kaybettim. …Hepsinin yerini resimlerle dolduruyorum. Bence en iyi şey çalışmak.”
Sayfa 183 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Frida’nın ikinci hamilelik sürecinden…
Asla çocukları olamayacağını düşünerek umutsuzluk nöbetleriyle boğuşurken, kendisiyle ilgili problemin ne olduğunu, cenininin rahminde büyümek yerine neden parçalara ayrıldığını anlayamıyor, feryat ediyordu: “Ölmek istiyorum! Neden böyle yaşamaya devam etmek zorunda olduğumu anlamıyorum.” Rivera(eşi) onun çektiği ıstırapla dehşete düşüyordu; içinde sanki bir felaket olacakmış hissi vardı. Frida’nın omurgasından alınan sıvı tahlil edildiğinde, menenjiti olduğundan emin oldu.
Sayfa 175 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Frida bir anlamda, fırfırlar ve büzgülerle süslenmiş, şekerler ve sürprizlerle doldurulmuş ama kaderinde ezilmek olan bir Meksika pinatası gibiydi. Tıpkı, gözleri bağlanmış çocukların bir süpürge sopasını pinataya doğru sallamaları gibi, hayat da Frida’ya darbe üstüne darbe indirmişti.
Sayfa 130 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Frida ve kıyafetleri
Frida’nın her zaman toplumsal bir iletişim şekli olan kıyafetleri, yıllar geçtikçe yalnızlığına karşı ilaç gibi geldi; hayatının sonuna geldiğinde ve çok hasta olduğu için sadece birkaç ziyaretçi kabul ettiğinde bile, her gün sanki bir şenlik için hazırlanıyormuş gibi giyinirdi. Kendini resmettiği portreler nasıl onun varlığını kanıtlıyorsa, kıyafetler de bu zayıf ve çoğunlukla yatalak olan kadının var olduğunu ve daha çekici göründüğünü hissetmesini sağlardı. Bu kıyafetler, aykırı bir şekilde hem maske hem de çerçeveydiler. Giyenin kimliğini görünüş açısından tanımladıkları için, onu ve ona bakanları içindeki acıdan uzaklaştırıyorlardı.
Sayfa 129 - Bilgi YayıneviKitabı okudu