Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fütühat-ı Mekkiye'den İlhamlar

Muhyiddin İbn Arabi

Fütühat-ı Mekkiye'den İlhamlar Gönderileri

Fütühat-ı Mekkiye'den İlhamlar kitaplarını, Fütühat-ı Mekkiye'den İlhamlar sözleri ve alıntılarını, Fütühat-ı Mekkiye'den İlhamlar yazarlarını, Fütühat-ı Mekkiye'den İlhamlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ayrılan kendi zatı ile ışığın kar­şısında, durduğunda gölgesi çıkar ve ayrılma yerini doldurur, dolayısıyla ayrıldığı şeyden yoksun kalmaz. Böylelikle o, bir yandan kendisine doğ­ru aslından ayrıldığı şeyce görülürken, öte yandan ayrıldığı şey tarafın­dan görülür. Bu durum şairin su mısrasıyla dile getirdiği âlemdir: 'Her mekânda seni mevcut gördüm.'
Cehennem adı sıcaklık ve soğukluğundan gelir. Ayrıca cehâme nedeniy­le cehennem diye isimlendirilmiştir, çünkü cehennemin görüntüsü çir­kindir. Cehâme yağmurunu bırakmış bulut demektir. Yağmur ise Al­lah’ın rahmetidir. Allah buluttan yağmurunu giderdiğinde, ona cehâm ismi verilmiştir, çünkü rahmet -ki yağmurdur- ondan ayrılmıştır. Aynı şekilde Allah rahmetini Cehennem’den de uzaklaştırmış. Cehennem diye isimlendirilmesinin başka bir nedeni de dibinin derinliğidir. Bir kuyunun dibi çok derin ise ona rukyetü cühnâm (dipsiz kuyu) denilir.
Reklam
Cinlerden olan şeytanların Cehennemdeki azabı, genellikle sıcakla değil şiddetli soğukla olacaktır. Bazen şeytan ateşle de azap görürken, Âdemoğullarının azabının çoğu ateşle olacaktır.
Allah’ın huzurundan kovulup ‘şeytan’ diye isimlendirilen ilk cin, Hâris’tir. Allah onu iblis yapmış, başka bir ifadeyle onu rahmetinden, rahmeti ondan uzaklaştırmıştır.
Cinler, Adem’in kendisinden yaratılmış olduğu suyun otoritesinin ateşten daha güçlü olduğunu anlamadı. Çünkü su ateşi yok eder. Top­rak ise soğukluk ve kuruluk nedeniyle, ateşten da­ha sabittir. Binaenaleyh Âdem, Allah’ın onu var ettiği iki unsurun baskın gelmesiyle, güç ve direnç sahibi olmuştur.
Hakikat arzı, kendi âlemi ya da özellikle bize ait ruhlar âleminin dı­şında, beşerî doğadaki doğal cisimlerden hiçbir şeyi kabul etmez. Dola­yısıyla arifler oraya bedenleriyle değil, ruhlarıyla girer. Binaenaleyh o âleme girerken beden heykellerini bu dünyada bırakıp soyutlanarak oraya girerler.
Reklam
Erkeğin kadına düşkünlüğü, gerçekte kendisine düşkünlüğüdür.(...) Havva’nın sevgisi vatan sevgisi, Âdem’in sevgisi kendisini sevmesidir. Bu nedenle erkek, kendisinin aynı olduğu için, kadına sevgisini göste­rebilirken, kadına ise erkekleri sevmede hayâ diye ifade edilen güç ve­rilmiştir. Böylelikle gizleme gücü artmıştır.
Kalp avama, kalbin sırrı delil sahiplerine, ruh müşahede sahiplerine, ru­hun sırrı ariflere, sırrın sırrı ise vakıf olanlara aittir. En büyük sır ise kıskanılan ve gizlenenlere (Hakk’ın eminleri) aittir.
Allah İblis’e karşı Âdem’in üstünlüğüne dikkat çekmek üzere şöyle buyurmuştur: ‘İki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir?"
Cehennem ehli onu azap edici, cennet ehli ise nimet verici olarak görür. Bu çok değerli bir sırdır.
Reklam
Bilmelisin ki: insanın en yetkin yaratılışı, dünyadadır. Ahirette ise her iki gruptan insanlar yarım olarak bulunur. Bu yarımlık, bilgide de­ğil haldedir. Çünkü her fırka (mümin ya da kâfir), kendi halinin zıddını bilir. Binaenaleyh insan, aynı anda hem mümin hem de kâfirdir. Mutluluk-bedbahtlık, nimet-azap, nimetlenen-azap gören hep birliktedir. Bu nedenle, dünya bilgisi daha tam, ahiret tecellisi ise daha üstündür.
Kalp avama, kalbin sırrı delil sahiplerine, ruh müşahede sahiplerine, ru­hun sırrı ariflere, sırrın sırrı ise vakıf olanlara aittir. En büyük sır ise kıskanılan ve gizlenenlere (Hakk’ın eminleri) aittir.
Allah yaratıklarını yoktan yaratmış mutlak birlik diliyle rabliğinde tecelli edip şöyle buyurmuştur: ‘Ben sizin Rabbiniz değil miyim?’ Mu­hatap, olabildiğince duruluk içindeydi ve şöyle karşılık vermişti: ‘Evet Rabbimizsin.’ Bu cevap, bir yankı gibiydi. Çünkü onlar, Allah’a Allah vasıtasıyla karşılık vermişti. Ayette geçen tanıklık ise sadece merhametten kaynaklanan bir tanıklıktı.
Hakkın, velilerini Hakk düşmanları niteliğinde nasıl gizlediğine bakınız. Kıskançlık, seven ve sevilende iki farklı açıdan sevginin niteliklerinden birisidir. Dolayısıyla kıskançlıkları nedeniyle Hakka olan sevgilerini gizlemişler­dir.Hak da bu kıskançlık nedeniyle başkalarının onları tanımasını engellemiştir.
Ey Muhammed! Onlar, bana sevgilerini kendilerinden gizlemiş kimselerdir.
Sayfa 329 - Bakara Sûresi TefsiriKitabı okuyor
1.264 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.