6 Cilt

Gayr-ı Resmi Yakın Tarih Ansiklopedisi

Burhan Bozgeyik

En Yeni Gayr-ı Resmi Yakın Tarih Ansiklopedisi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Gayr-ı Resmi Yakın Tarih Ansiklopedisi sözleri ve alıntılarını, en yeni Gayr-ı Resmi Yakın Tarih Ansiklopedisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
22 Şubat ihtilalinin bastırılması harekatına katılan subaylardan emekli general Ali Elverdi, 27 Mayıs ihtilalinden sonra kurulan cuntaları ve 22 Şubat 1962'deki ihtilal teşebbüsünü ilk defa 1976'da şu şekilde anlatıyordu: "27 Mayıs bir CHP oyunudur. Halk Partisinin, Fikir Kulüpleri Federasyonu içinde birçok gençlik teşkilatı vardı. İçlerinde CHP'li Deniz Baykal da vardı. Menderes'in yakasına Kızılay'da yapışan Deniz Baykal!... İşte bunlar tezgahladılar 27 Mayıs'ı. Halkın arasına yaydılar. Dediler ki: "Menderes, orduya ne demiş biliyor musunuz? "Şövalye ruhunu kıracağım. Orduyu yedek subaylarla idare edeceğim. Ordudan ayrılıyorlarmış. Ayrılsınlar, ben Jandarma birlikleri kurarım" demiş... Bu gibi bir takım nifaklar soktular araya. Hadiseler başladı. "Gençleri öldürüyorlar, gençleri... Kıyma makinelerinden geçirip konya Ovasına döküyorlar. Şöyle yapıyorlar" diye haberler yaydılar. Orduyu tahrik ve teşvik ettiler. Neticede 27 Mayıs oldu. 6. Cilt
Sayfa 259Kitabı okudu
22 Şubatçılar da tıpkı diğer ihtilalciler gibi halkı "cahil oy sürüsü" olarak görmektedir. 14 Mayıs 1950'den sonra seçimi kaybeden CHP'nin işlettiği bu fikir, daha sonra ihtilalciler arasına yayılacaktı. 6. Cilt
Sayfa 254Kitabı okudu
Reklam
Genel Kurmay Başkanı Cevdet Sunay 23 Ekim 1961'de kuvvet komutanlarını, ordu komutanlarını, kolordu komutanlarını ve kuvvet kurmay başkanlarını toplantıya davet etti. Sunay şöyle demekteydi: "Gerçi vaziyet vahimdir, emniyet verici değildir. Fakat, herşey bitmiştir gözüyle bakılmaz. Şayet Cemal Gürsel'i Cumhurbaşkanı seçtirirsek, İsmet İnönü de kabineyi kurarsa müdahaleye lüzum kalmayacaktır. Bunun için parti liderleriyle bir toplantı yapmak faydalı olacaktır. Bunların sonucu alınıncaya kadar sizden müdahale kararına engel olmanızı istiyorum." 6. Cilt
Sayfa 228Kitabı okudu
CHP ileri gelenleriyle görüşen cunta temsilcileri, son olarak İsmet İnönü ile temasa geçmek istemiş ancak görüşemememişlerdi. Yalnız İnönü, kendilerine şu haberi göndermişti: İhtilal şimdilik lüzumsuzdu. Çünkü nasıl olsa CHP iktidara gelecekti. Şayet birgün mecburiyet hasıl olursa kendilerine müracaat edeceklerdi. Kısaca İnönü için ihtilal için daha vakit erkendi.(Ve Talat Aydemir konuşuyor, s.51) 6. Cilt
Sayfa 195Kitabı okudu
Cemal Gürsel'in başında bulunduğu ihtilalcilere göre, ülkede kardeş kavgası vardı. İktidar millete zulmediyordu. İnsan hak ve hürriyetleri gasbedilmis, millet istibdat altında ezilmişti. Bu duruma seyirci kalınamazdı. Milleti kurtarmak için biraraya gelen 38 kişilik askeri cunta, arzularını 27 Mayıs 1960'da gerçekleştirdi! İhtilalcilerin bu iddiaları 1960'dan çok, 1950'den öncesine yakışıyordu. Tek parti sultasında inim inim inleyen millet, istediğini seçmekten mahrumdu. Halinden şikayet ettiği halde önünde başka bir alternatif de yoktu. Çünkü ülkede tek parti vardı. Kendilerini "imtiyazlı sınıf" görenler, milleti de "koyun" olarak kabul etmişlerdi. Ne var ki bir "sürü" kabul edilen millet, eline geçen ilk fırsatta tek parti diktatoryasına son vermişti. Asıl ihtilal 14 Mayıs 1950'de olmuştu. Kendisine hiçbir hak vermeyenlere "yeter, söz milletindir" denilmişti. Tarihe "beyaz ihtilal" diye bu kansız değişme, milletin hür iradesiyle gerçekleşmişti. Bu ihtilale 38 kişi karar vermemişti. Ülkede ilk defa hür ve serbest seçimler yapılmış, millet topyekûn sandık başına gitmiş ve Adnan Menderes'in başında olduğu Demokrat Parti iktidara gelmişti. Milletin seçtiği parti iktidarda olunca elbette milletin istekleri de yerine gelecekti. Millet ilk defa hürriyet havası teneffüs etti. İlk defa vatandaş olduğunun farkına vardı. İbadetine, namazına, ezanına, Kur'anına müdahale edilen millet, ezanın DP iktidarınca asliyetine çevrilmesiyle adeta bayram etti. O gün kurbanlar kesildi, dualar edildi, gözyaşı döküldü 6. Cilt
Sayfa 173Kitabı okudu
24 Ekim 1961'de Genel Kurmay Başkanı, Kara, Hava, Deniz ve Jandarma Komutanları ile 1.2.3. ordu kumandanları ve siyasi partilerin liderleri Çankaya Köşkünde toplanmış ve burada "aba altından gösterilen silahların gölgesinde" bir protokol imzalanmıştı. Bu protokole göre, partiler Cumhurbaşkanlığına aday göstermeyecekler, Yassıada mahkumlarının affı konusunda bir teklifte bulunmayacaklardı. AP tarafından Cumhurbaşkanlığına aday gösterilen milletin helal reyleriyle seçilmiş olan senatör Ali Fuat Başgil, MBK üyesi Fahri Özdilek ve Sıtkı Ulay tarafından Başkanlığa çağrılmış ve hemen istifa etmesinin hayatı için elzem olduğu, herşeye hakim olan cuntanın böyle istediği söylenmişti. Böylece Başgil silah zoruyla istifa ettirilmişti. 6. Cilt
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
198 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.