Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gazali Tefsiri

İmam Gazali

En Yeni Gazali Tefsiri Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Gazali Tefsiri sözleri ve alıntılarını, en yeni Gazali Tefsiri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şayet Allah insanı kusursuz yaratsaydı, her işini kendisine bırakıp varlığının devamlığını kendi iradesine bağlı kılsaydı, başlangıcını ve sonunu unutup azgınlık ve serkeşlik yapması anlaşılabilirdi; ancak Allah onun varlığını devam ettirirken tehlikeli hastalıklar, büyük sakatlıklar, türlü belalarla ve acı balgam, yel ve kandan oluşan çeşitli
Sayfa 495Kitabı okudu
(Onlar iffet ve namuslarını titizlikle korurlar. Ancak kendi eşleri ve sahip oldukları cariyeler hariç. Bunlarla olan ilişkilerinden dolayı kınanmazlar. (70/29-30)) (1190) İffetini ve mahrem yerini; gözü harama bakmaktan muhafaza etmedikçe, kalbi/aklı yasaklanmış fiilleri düşünmekten engellemedikçe, işkembeyi helalliği şüpheli yiyeceklerden ve tıka basa tokluktan alıkoymadıkça koruyamazsın. Zira bütün bunlar, şehveti harekete geçiren ve besleyen unsurlardır. (Bidâyetül-hidâye, V/67)
Sayfa 477Kitabı okudu
Reklam
Sözünüzü ister gizleyin ister açığa vurun; bilin ki Allah, kalplerin içindekini bilmektedir. Yaratan hiç bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır. (67/13-14)| (1171) Allah her şeyi bildiği için kullarına, gizli ya da açıktan söylenen söz ve yapılan eylemlerinde hatta kalplerinde geçen niyetlerinde dahi dikkatli olunmalarını emretmiştir. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilmesine de yaratma kudretiyle delil getirmiştir. Gücü ve kudreti kusursuz bir şekilde tam olan Allah, neden kullarının fiil ve eylemlerinin yaratıcı olmasın ki?! Onun kudreti, kulların bedenlerinin ortaya koyduğu hareketlere taalluk eder. Hareketler ise birbirine benzer. Kudretin bu hareketlere taalluk etmesi bireyseldir. Yekdiğerine benzeyen bu hareketlerin bazılarına taalluk edip diğer bazısına taalluk etmemesi mümkün olabilir mi? Yahut bir hayvan, nasıl olur da tek başına harikalar yaratabilir? Söz gelimi; örümcek, arı ve diğer hayvanlardan akıl sahiplerinin akıllarına durgunluk verecek ince sanatlar nasıl meydana gelebilir? Yaptığı işlerin inceliklerinden haberdar olmayan bu hayvanların, yüce Allah olmaksızın eşsiz ve harika yaratmalarda bulunmaları mümkün müdür? Heyhat ki heyhat! Bütün yaratılanlar yerin ve göğün hükümranı, mülkün yegâne sahibi Allah karşısında yok olmaya mahkümdurlar. (e/-İhya, V/132)
Sayfa 469Kitabı okudu
(1158) Şunu iyi bil ki: Yer, gök ve ikisi arasındakiler; ilim ve amel için yaratılmıştır. Nitekim bu hususta Hak Teâlâ, "Allah, yedi göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Allah'ın emri bunlar arasından inip durmaktadır ki, Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve onun her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.” buyurmuştur. Bu âyet, ilmin yüceliğini ve ilimleri özellikle de Allah'ın birliğini gösteren tevhid ilminiöğrenmenin gerekliliğini göstermesi açısından yeter de artar bile! (Ravzatüt-tâlibin, 1/68; Minhdeu'-âbidin, s. 59) (1159) Allah, bu âyette sanki şöyle demek istiyor: Benim kudretimin sonsuz olduğunu, ilmimin her şeyi kuşattığını bilmen için yeri, göğü ve bunlar arasındaki muhteşem yapıları yaratan benim. Böyle olduğu hâlde sen, eksik ve kusurlu bir şekilde sadece iki rekât namaz kılmakla yetinirsin. Bu yaptığını bilmem, seni gözetlemem, övmem ve sana teşekkür etmemle yetinmeyip bunu insanların da takdir etmesini beklersin. Bu, vefasızlık değil de nedir? Hangi akıllı kişi bunu kendisi için kabul eder? Bunları oturup düşünmüyorsan yazık sanal (Minhacul âbidin, . 292)
Sayfa 464Kitabı okudu
(1067) “Göğü Allah yükseltti ve mizanı koydu.” Kesin bir şekilde bil ki, âyette bahsedilen mizan, Allah'ı bilmenin, meleklerini, kitaplarını, elçilerini, mulkunü ve melekütunu tanımanın ölçüsüdür. Mizanda nasıl ölçü yapmamız gerektiğini peygamberlerin, meleklerden öğrendikleri gibi biz de peygamberlerden öğrenmeliyiz. Zira muallim-i evvel yani bilginin ana kaynağı ve ilk öğreticisi Allah, ikinci öğretici konumundaki muallim-i sâni Cebrail ve üçüncü öğretici yani muallim-i sâlis ise Allah Resülü'dür. Yaratılanların tamamı, bilgiyi peygamberlerden öğrenirler. Peygamberler dışında onları bilgiye ulaştıracak başka bir yol yoktur. (el- Kıstasul-müstakim, 11/9)
Sayfa 431Kitabı okudu
(Görmediği hâlde Rahman'dan korkan... (50/33)) (1027) Allah bu âyette korku mânâsındaki haşyet kelimesi ile çok merhamet eden anlamına gelen Rahman ism-i şerifini beraber kullanmıştır. Hâlbuki o, Rahman yerine kuvvet ve güç sahibi anlamındaki Cebbar ya da intikam alan mânâsındaki Muntakim veyahut da büyük ve yüce demek olan Mutekebbir isimlerinden birini kullanabilirdi; ancak o, korku kalbini yerinden çıkarmasın diye Rahman ismini kullanmayı tercih etmiştir. Böylece güven içerisinde korku ve sakinlik içinde heyecan hâli yaşanır. Bu, senin “Merhametli annenden çekinmez misin? Şefkatli babandan korkmaz mısın? Cömert bir yöneticiye karşı dikkatli olmaz mısın?” demene benzer. Bununla kastedilen orta yol üzere ilerlemendir. Yani ne mutlak mânâda güvenmek ne de koyu bir ümitsizlik içinde olmak... (Minhacul-âbidin, 8. 257)
Sayfa 418Kitabı okudu
Reklam
|... Allah zengindir, siz ise fakirsiniz... (47/38)) (9931 Allah'ın dışındaki her varlık fakirdir. Zira her varlık, varlığın devamlılığına ihtiyaç duyar. Bir şey, varlığını devam ettirirken o şeyin varlığı yüce Allah'ın lutfundan istifade eder. Şayet varlık âleminde, varlığı başkasına ihtiyaç duymayan bir varlık varsa bu, başkasına mutlak surette ihtiyaç duymayan gerçek bir varlıktır. Böyle bir varlık ise tek ve yalnız olur. Öyleyse varlık âleminde başkalarına ihtiyaç duymayan ve eşi benzeri olmayan yalnızca tek bir varlık vardır ki o da Allah'tır. Onun dışındaki her varlık, varlıklarını devam ettirebilmek için kendisine ihtiyaç duyar. Başkasına ihtiyaç duymayan varlık anlamına işaret etmek üzere Hak Teâlâ “.,. Allah zengindir, siz ise fakirsiniz...” buyurmuştur. (el/-İhya, IV/202)
Sayfa 407Kitabı okudu
(Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Bununla beraber Allah çoğunu affeder. (42/30)) (966) Ali b. Ebi Tâlib,“Kur'ânda en çok ümit bahşeden âyeti size haber vereyim mi?” diye sormuş, etrafında bulunanlar da “evet” cevabını verince “Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Bununla beraber Allah çoğunu affeder.” âyetini okumuştur. Dünyadaki musibet ve sıkıntılar, işlenen günahların ve yapılan kötülüklerin cezasıdır. Şayet Allah, yapılan kotülüğün cezasını dünyada vermişse o kötülüğe ikinci defa ceza vermek onun şanına yakışmaz; yine şayet yapılan kötülüğü dünyada affetmişse de kıyamet gününde o kötülüğü cezasız bırakmaz. (el-ihya, IV/138)
Sayfa 393Kitabı okudu
Şüphesiz, “Rabbimiz Allah'tır.” deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenler üzerine melekler iner. Onlara, “Korkmayın, üzulmeyin, sıze söz verilen cennetle sevinin!” derler. (41/30)) Tahayyül kuvveti her insanda aynı değildir. Aksine ayrı ayrı ve derece derecedir. Hatta çoğu kere de birbirine zıttır. İşte bu sebeple rühani melekler en güzel tahayyül kuvvetine sahip kimselere; İblis târfesinden olan şeytanlar ise en çirkin tahayyül kuvvetine sahip kimselere inerler. Melekler, güzel tahayyül kuvvetine sahip kimselere onlardan bir karşılık bulana dek ınmeye, onlarda zuhur etmeye, onları etkilemeye ve onlarda temsil edilmeye devam ederler! Öyle ki bu melekler, bir kimseye indiğinde o kımse meleklerin diliyle konuşur, onlar da onun lisanıyla tekellum eder; onların gözleriyle görür, onlar da onun gözüyle bakar ve onların kulaklarıyla duyar, onlar da onun kulağıyla işitirler. Âdetâ onlar, yeryüzünde mutmain bir hâlde yurüyen meleklerdir. Nitekim bu hususta “Şüphesiz, “Rabbimiz Allah'tır. deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner...” buyrulmuştur. (Mearicul kuds, s. 79)
Sayfa 388Kitabı okudu
'Tüm ibadet ve amellerin gayesi, kalbin günahlardan arındırılması, tezkiye edilmesi ve parlatılmasıdır. Kalbin tezkiye edilmesinden kasıt ise marifet nurlarının kalpte oluşmasıdır. İşte, “Allah kimin gönlünü İslâm'a açmışsa o, Rabbi'nden bir nur üzerinde değil midir?..” buyruğundan bu anlam kastedilmektedir. (Meâricul-kuds, s. 97)
Sayfa 381Kitabı okudu
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.