Herhangi bir yerden, herhangi bir kişiden, ama kahramanın ben olduğunu hiç unutmadan. Evet kahraman bendim. Kaderimi, bilincimi, inancımı zorlayan bendim. Kaderimle kendimi, evrenle beynimi karşı karşıya bıraktım. Her şeyi dramatikleştirip büyüterek, kavganın büyüklüğüne, hayatımın gerçekliğine kendimi inandırdım. Bir neden! Artık bir nedenim var. Ancak şimdi de kaçmak isteyen bir beynin, sıradan bir serüvene dönüşen hayatın tutsağıyım. Zafer, Ali ve ben, dünyayı yörüngesinden çıkartmaya, tersyüz etmeye niyetliyken neden böylesine bir saçmalığın, bir boşluğun içine düştük? İskenderun gibi büyülü bir şehirde geçirilen günler, sonunda bir serüvene dönüşmeye mi mahkum? Belki de insanların, evrenin o dehşeti ve , kargaşası karşısında çaresiz kalan, karmaşık düğümlerde kullanılamayacak kadar basit aletler olduklarını hatırıma getirmedim . sınıfı, kültürü, kökü meçhul biri olmak.» Bilmiyorum. Ama yine de teslim olmamam gerektiğini hissediyorum. Direnecek gücüm kalmamışken teslim olmamak, alçaklığı kabullenmemek? «Ölümün yanında ne önemi var bu kavramların,,. demişti Doktor. Gerçekten de yok mu? Var olduğunu biliyorum. Kaderimi geçmişten koparıp atabileceğim şu anda, bütün hayatım boyunca yitirdiğim kavgaları yeniden kazanabilirim.