Kitabın puanı ve arka kapak yazısı beni çok heyecanlandırmıştı ve beklentim yüksekti. Ama hiçbir şekilde beklentimi karşılamadı. Yine de çok akıcıydı ve eğlenmemiş olmama rağmen okurken sıkılmadım da.
"Gizemli ustaların buyruğunda, hayal gücünün ve sevginin sınırlarını zorlayan, büyüleyici bir sihir ve aşk romanı." yazıyor arka kapakta.
Benim gibi bir fantastik delisini 290 sayfa boyunca süründürdügü için yazarı tebrik ederek başlamak istiyorum. Bu kadar uçuk bir zihin, konuyu ilk sayfada köpürtebilecek alt yapıya sahipken neden sayfalarca kıvrandı hiç anlamış değilim. Hikaye 290. Sayfada başlıyor diyebilirim ve kitabın tamamı 511 sayfa. Yani okuyucunun "kesinlikle konuya girmeyecek" diye kitabı bir kenara bırakması için özel çaba sarf edilmiş. Eğer okumak için mükemmel bir zamanlama içinde olmasaydım çoktan kitaplığımın en kuytu bölümünü boylamisti ama kesinlikle şanslı bir zamanda okudum :))
290. Sayfadan sonra hızla açıldı ve tek oturuşta bitirebilecek kadar harika bir ivmeye ulaştı. Celia ve Marco 'nun aşk hikayesi mi yoksa sihrin kendisi mi kitabı bu kadar çekici kıldı bilmiyorum ama son 200 sayfayı en azından merakla ve severek okudum. Anlatımdaki eksikliği, duygu geçişlerindeki yetersizliği ve anlamsız bir şekilde 3 yıl eskiye 5 yıl ileriye dönük anlatımları da olmasa kesinlikle önerirdim ama sonra dönüp bu kitabı bana önerenin... demeyin diye ne haliniz varsa görün diyerek gidiyorum :))
Gece SirkiErin Morgenstern · Pegasus Yayınları · 2012317 okunma
DNF 6/10
Normalde kitapları yarım bırakmayı sevmem hepsine okunacak değerli şeyler vardır diye yaklaşır sevmesem de bitiririm ama bu kitap olmuyor. Yapamadım ve mutsuzum. Olaylar asla birbirleri ile bağlantılı değil ve hiçbir olay yoktu. Karakterlerin geçmişleri sen itibaren okusak da ilgi çekici bir şey bulamadım kitabın kurgusunda. Lineer gitmiyor olması her bölüm farklı ve sürekli değişen kişilerden bahsetmesi çok ama çok sıkıcıydı. Okuduğum hali ile 6/10 alabilir ama yok, benim için zaman kaybıydı çünkü başka kitapları okuma hevesimi söndürdü.
Gece SirkiErin Morgenstern · Pegasus Yayınları · 2012317 okunma
"𝕰𝖓 𝖌𝖊𝖗𝖈𝖊𝖐 𝖔𝖞𝖐𝖚𝖑𝖊𝖗, 𝖐𝖊𝖓𝖉𝖎𝖑𝖊𝖗𝖎 𝖔𝖑𝖒𝖆𝖐 𝖎𝖈𝖎𝖓, 𝖟𝖆𝖒𝖆𝖓𝖆 𝖛𝖊 𝖆𝖘𝖎𝖓𝖆𝖑ı𝖌𝖆 𝖎𝖍𝖙𝖎𝖞𝖆𝖈 𝖉𝖚𝖞𝖆𝖗𝖑𝖆𝖗."
"Gece Sirki", yurt dışında fazlasıyla popüler olmuş ama Türkiye'de çoğu kişinin adını bile bilmediği bir kitap. Hatta ben Türkçeye çevrildiğini bile düşünmüyordum şans eseri bir yerde karşıma çıkmıştı.
Genelde seveninin çok sevdiği
Kitap konu olarak çok ilgi çekici ama bence iyi yazılmamış. Aynı anda birçok olay oluyor ve yazar bu olaylar arasındaki bağlantıyı görmemize izin vermiyor. Bazı bölümleri okurken "Bu bölüm niye var?" diye düşünürken buluyordum kendimi. Sonunda bölümler arasındaki bağlantıyı öğrenince de "Bu muydu cidden?" dedim. Daha karanlık bir son bekliyordum. Sanki kitabın gizemine öylesi bir son yakışırmış gibi hissettim.
Kitap çok yavaş ilerliyor. Kitap toplamda 511 sayfa ama ben 400 sayfayı geride bırakmış olmama ragmen hala hiçbir şeye anlam veremiyordum. Ve bu kesinlikle yazardan kaynaklıydı. Okuyan kişi hiçbir şey anlamasın diye karakterler arasındaki konuşmaları özenle yazmış adeta. Farklı bir dil konuşuyorlarmış gibi hiç anlam veremedim. Son 100 sayfada biraz biraz azaldı bu durum.
Kitabı sevmeyenlerin neden sevmediğini, yarım bırakanların neden sıkıldıklarını görebiliyorum. Ben zaman zaman çok sevdim, zaman zaman sıkıldım. Yani ilginçti kitap benim için.
Okumak isterseniz bir şans verin bence. Belki siz çok "büyüleyici" bulursunuz. :)
Gece SirkiErin Morgenstern · Pegasus Yayınları · 2012317 okunma
