Senin sürekli değişen gümüşi saçların. Benim saçlarımdaki mavi teller. Gözlerim. Bunlar, tanrıların ellerinin bize dokunuşunun üzerimizde kalan etkileri, onlardan gelen bir kutsama. Aynı zamanda bizi öldüren zehir.
Saat on ikiyi vurduğunda nereye gideceksin? Kendinle yüzleşince ne yapacaksın?
Ne yaptığını bilerek nasıl yaşayacaksın?
Ruhun çoktan göçüp gitmişse, nasıl öleceksin?