Gecenin Yalnızlığında
Selma FındıklıEn Beğenilen Gecenin Yalnızlığında Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen Gecenin Yalnızlığında sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Gecenin Yalnızlığında kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Meğer hüneri de başına bela olabiliyormuş insanın.
İkindi sıcağı git gide kalınlaşan bir yorgan olup serilmişti üstüme.
Elimdeki toprak kabı çeşmenin başına bırakıyorum. Buralardan geçen başka yolcular da su içmek ister belki.
Titreşerek sapından ayrılan yel sürgünü gelinciklerin sağa sola savrulması yüreğimi çırpındırıyor.
Bildiğim tek şey, dünyaya hükmeden kişilerin pek uzun olmadığı.
Yok olup gitmesine izin verme...Saba makamında kıl karar...Hafif çenber usulünden vur...Vur ki göresin nice olur o beste...
"Güzelin saçları her gelişinde yük getirecek değildir,
Kah bir mecnun getirir türbemize kah diken getirir..."
Teninde hissetmek gerekirdi baş döndüren değişimi. Esen yeli, patlayan tomurcuğu, bin bir çeşit çiçeği, kabuk kabuk yarılan ağacı, sararan salkımları, daha nice bal toplayan meyveleri, boy atan çimeni, siyahtan mora, mordan kızıla, kızıldan pembeye, pembeden maviye, maviden tekrar alacakaranlığa dönüşen gökyüzünü, altın ışıklı güneşi, göllerde gümüş tepsi gibi yüzen dolunayı, yıldızları görmeliydi gönül ehli olan.
Haram sayılır uykuda geçen zaman...Can içre can taşıyan köhne dünya doğumla ölümü bir arada yaşarken göz yummak aymazlıktan başka bir şey olamazdı.
Musiki bilgini Urmiyeli Safiyüddin Abdülmümin'in Kitab-ül Edvar'ında Mukaddime faslında idim henüz. On altı fasıldan ilkinde.
Guguk kuşu öttü pencerenin dibinde. Silkinerek uyandım. İlk yazı muştuluyordu.
İkbali yaver olanlar uykuda karşılar ölümü...Acı çekmeden...Nicesi de var ki ökseye tutulur...Zalim avcının okunda azapla can verir...
-Sen hiç av ettin mi İbni Gaybi?
-Etmedim Şehzadem...Azrail'i olamam hiçbir yaratılmışın...Kan döken eller bir dahi saz tutabilir mi?
-Tutamaz Hoca
-Hem de tutmamalı...
Değneğini öfkeyle yere vurdu;
-Timur'a hizmet ettin mi? O kanlı zalime? Kurnazca bir yanıt verdim; -Hükümdarın zalim olmayanı var mıdır?
Sayfa 133Kitabı okudu
Geceyi kısaltmak gerekirdi. Yatsı namazından sonra hemen yatağa girmek cahillere yakışırdı ancak. Muhabbeti derin aşıklar gibi dolunayla, yıldızlarla sabaha dek yüz yüze söyleşmek; karanlığın sırlarını çözmek dururken, üç-beş saat uyku neyine yetmezdi ademoğlunun?
Hep böyle olur buralarda hava değişirken. Soğukla sıcak kıyasıya vuruşur bu saatlerde. Sonra şehir üstüne bir ağırlık çöker. Kuşlar saçak altlarına, gür yapraklı dalların arasına; insanlar da şadırvanlı bahçelerde çardakların, yüksek eyvanların gölgesine sığınıp uykuda konuşurmuşçasına mırıl mırıl söyleşirler birbirleriyle yaz ikindilerinde. Derken akşam iner...
Ölüm baş eğmiyor sultanlara...