Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Yapıtları Portreler

Geçmiş Zaman Edipleri

Abdülhak Şinasi Hisar

Geçmiş Zaman Edipleri Sözleri ve Alıntıları

Geçmiş Zaman Edipleri sözleri ve alıntılarını, Geçmiş Zaman Edipleri kitap alıntılarını, Geçmiş Zaman Edipleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kalbimi, size aşkımdan sonra en çok yoran, sizin hodgamlığınız olmuştur!
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Yazarların şöhretleri duyulur, fakat kitaplarını okumak pek adet olmaz, bu eserlerin güya selamlığında kalınır ve haremlerine girilmezdi.
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
Sen bu yerden gideli ey saçı zer Seni söyler bana dağlar, dereler.
Sayfa 218Kitabı okudu
En sabit sandığım güzellikler, gönlümün lisanlarını iyice şerh ve tefsir edemediğini bildiğim için daha okşamaya, sevmeye kıyamadığım ve asıl vuslatlarını kemale erecek bir ati âlemine sakladığım bu güzellikler, bu akşamlar, guruplar, geceler ki size daha hep yan gözle bakar ve kendimden büyük kadınlar gibi, yüzünüzden öpmeye cesaret edemezdim, meğer ne fâni imişsiniz! Hürmetimden koparıp koklamaya cesaret etmediğim yıldızlar, meğer birer kandil gibi sönecekmişsiniz!.. Hayat ancak akan, mahvolan, muhteşem bir şelale, hayat, bu geçen şey, demin tekmil ve şimdi bozulan bu şekil ve şimdi mevcut fakat uçan bu rayiha, solan bu renk, dağılan bu saatmiş!
Hayatta çok kere yardım etmek, alkışlamak veya okşamak için uzattığımız elin ısırıldığını görürüz. Ve muhabbet ekenlere çok kere, haset ve iftira mahsulünü biçmek düşer. Gülleri muntazaman dikenli yollardan geçenlerin elleri o kadar kanıyor ki insan tabiatında görmeye maruz kaldığımız bu kabalık, artık insana bıkkınlık veriyor. Yeni bir çehre ile tanışmak, yeni bir tehlike karşısında kalmak gibi emniyetsizlik uyandırıyor.
Reklam
Hayatın zevklerinden bile bıkmış ve lütuflarından bile müstağni bir ruh ile kaldığımız kuraklık ve bitkinlik zamanlarında, dünyanın hars ve sanat yatağı olan meşhur beldelerini saysalar; Paris, Roma, Londra, Venedik, kalbimize hiçbir kıvılcım sıçratmayan bu şehrayin isimlerini lakaydi ile duyabiliriz. Fakat arzulardan ve hülyalardan başka kalp eski zamanın ve hatıraların bir nevi mahfazasına döner. İçinde mazimizin geçtiği bir mahallenin ismini duyar duymaz derhâl çocukluk zamanının kokusunu alarak uyanır ve canlanırız.
Ahmet Midhat Efendi'nin tabiatında, eski istila devri Osmanlılarını hatırlatan kabarık ve taşkın bir ruh ve bir eda vardı.
Ahmet Midhat iki yüzlü bir adam değildi. Fakat onun, resimlerini gördüğümüz eski Hint mabutları gibi, sanki birçok yüzleri ve birçok elleri vardı.
Her düşündüğümüz, her söylediğimiz, her gördüğümüz rüya, ancak birer hatıra ve ancak birer şiirdir.
Sayfa 152Kitabı okudu
320 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.