En Eski Geçmiş Zaman Edipleri Sözleri ve Alıntıları
En Eski Geçmiş Zaman Edipleri sözleri ve alıntılarını, en eski Geçmiş Zaman Edipleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öleceğini duyan, düşünen, anlayan ve kendi ölümüne bakan, iki seneden fazla can çekişen bir insan!..
Bu facia sanki hangi insani günahın kefareti olabilir? Bu büyük trajedinin fecaatini söylemek için bulunacak hiçbir söz yetişmiyor. Hatıra gelen bütün sözler nafile geliyor. Bunu ifade için yalnız göz yaşları, ancak dinin ve musikinin bildiği birtakım matem sesleri ve bir nevi musiki işaretlerinin kaydedeceği ağlamalar ve haykırışlar isterdi.
Sayfa 138 - Yky
Güzel şeyler söyleyen bir adam söylediklerine şivesiyle, sesiyle, tebessümile, gülüşile, nazarile başka bir ruh ilâve eder ve bütün bunlara onun sözlerini hususî bir tarzda dinlemek ve beğenmek için lâzım gelen “iklim” hasıl olur.
Bizdeki şâirler nazımdan nesire iner inmez düşerler. Zira, ekseriyetle, kendilerini tutacak kültürleri ya hiç yoktur, ya pek noksandır. Onlara verilecek en büyük tavsiye hiç nesir yazmamaktır. … Okumak, alışkını olanlar için başka bir şey yapmaktan çok kolaydır. Ne tenbel zihinli hanımlar vardır ki çok okumağa alışmışladır. Bazan kendi kendimizden bilmez miyiz? Başka hiçbir şey yapamadığımız zamanlar bir kitap alır, okuruz. Böyle okumak, bazan, tenbelliğimizden gelir.
Şâirler bir lüks mahsulüdürler. Her şair ismi bir devir, bir şehir, bir mahalle, bir aile, bir mecmua, bir cemiyet, bir şan, bir çok arkadaşlar, hayranlar, düşmanlar, yeni bir edebiyat, yeni bir takım mücevherat, renkler, rayihalar, hâtıralar, bir çok yadigâr ve nihayet bir mezardır.
Bu yalnız şâirler için değil, az çok hepimiz için de böyledir. Her düşündüğümüz, her söylediğimiz, her rüya ancak birer hatıra ve ancak birer şiirdir. Ümit, hayal ve rüya iklimi solmadan önce bu geçen zamanların hatıraları muttasıl devam eder ve bütün ilk gençliğimizin, belki de çocukluğumuzun bütün mukaddes hatıraları devam ettikçe, tâ ölümümüz tahakkuk edinceye dek kaderimiz devam ediyor demektir.
Sevdiklerimiz hep tekrar ettiklerimizdir.
Bizlerin, hayatta dünyalara sığmazken, ölümümüzde istediğimiz ne küçük bir yerdir! İşte istedikleri bu yeri bulabilen aziz ölülerimiz için, bulduklarını, fâni olsun, birer teselli telakki ediyoruz.
… fikir adamları otoriter bir idare altında, nelere müsamaha etseler, yine bir türlü makbul olamazlar.
Yahya Kemal’in bazı şiirleri milliyetçilik mabedinde evliyaların ve kahramanların hâtıraları yanında yanan kandiller gibi tarihimizin içini aydınlatan ışıklardır.
Olabilir ki ruhların gerinmesi, genişlemesi, kanat germesi, tam serbestilerini bulması için böyle mutlak bir hürriyet lâzım geldiği gibi, bir de böyle nisbî bir tembellik, yani âsudelik, acelesizlik, menfaat fikirlerinden âzâdelik, hoş bir âvârelik ister.