Zweig bu novellasında tutkulu bir yasak aşkı işlemiş..
Bir şirkette müdür asistanı olarak görev yapan Ludwig isimli bir zırto, müdürünün işleri daha iyi asiste edebilmesi adına ona kendi evinde yaşamayı teklif etmesi üzerine müdürün evine yerleşir.. Burada “tilkiye kümeste nöbet tutar mısın demişler, o da gülmekten cevap verememiş” sözü geldi aklıma her ne hikmetse.. ;)
Ve evet kaçınılmaz son; anlatımdan anladığım kadarıyla müdürün yaşça kendinden küçük olan karısıyla Ludwig zırtosu işi pişirir (bkz Aşk-ı Memnu = Adnan-Bihter-Behlül örneği). Bak şimdi bir tane daha veciz söz geldi aklıma, söylemesem olmaz.. ;) Yüz verme yetime, döner koyar ….ne.. ;)
Neyse efendim biz incelememize devam edelim; İlerleyen süreçte şirketin maden sektöründe yapacağı yeni yatırım için Ludwig’in iki yıllığına Meksika’ya gitmesi gerekir.. Zar zor yasak aşkından ayrılıp Meksika’ya gider, ancak oradayken birinci Dünya Savaşı patlak verir.. Bu iki yıllık süre olur mu sana dokuz yıl.. Bu geçen dokuz yıllık sürede kadının eşi ölmüş Ludvig de başka bir kadınla evlenmiş ve iki çocuğu olmuştur.. Dokuz yılın ardından tekrardan bir nevi toplantı için Berlin’e dönen Ludwig kadınla tekrar görüşmüştür ama ne Ludwig eski Ludwig’tir, ne de kadın eski kadın..
İncelememin ilk satırında da değindiğim üzere kitabın temasını yasak bir aşk oluşturmakta..
Ben ana hatlarıyla kitaba değindim, okuyup okumamak sizlere kalmış..