Dergi bu ay, bir an evvel evinden, ailesinden ayrılıp özgürlüğe kavuşacağını düşünenlere sesleniyor. Durun diyor, o özgürlükte ne sevgi var ne güven.
Dosya konusunun yazarı Rabia Hitay, kendisinin de pişmanlıkla sonuçlanmış kaçış hikâyesi olduğunu söyleyip asıl huzuru köklerine dönüşte bulduğunu belirtiyor. Evi insanın kalbine benzetiyor. Kalbinizi iyileştiren anları parmak ucuyla sever gibi kollayın diyerek “Eve Dönmeyi Unutanlara Çağrı”sını yapıyor.
“Destek Hattı” köşesinde Feyyaz Kandemir, hedef belirleyen yolunu ve yönünü belirlemiş olur diyor. “Hedefin Ne? Anlatsana Biraz” başlıklı yazısında hedefe ulaşmak için gerekli olan zamanlama, devamlılık ve sıralama gibi adımların önemini açıklıyor.
“Doğayı Keşfet” köşesinde Süleyman Sadullayev, en sağlıklı eğlencelerden olan doğa yürüyüşlerine nasıl hazırlanılması ve yürüyüş esnasında neler yapılması gerektiğini anlatıyor. Yürüyüşçünün yanına alması gereken malzemeleri, güvenli yürüyüş şartlarını açıklayıp “Gel, Şöyle Bir Yürüyelim!” diyor.
“Astronomi” köşesinde Furkan Veli Bitiş, okurlarıyla uzay yolculuğuna devam ediyor. “Astronomi, Sayılardan Fazlasıdır” başlıklı yazısında Oort bulutunun sınırlarından son bir kez dünyaya bakıyor. Oradan bakınca görünen Dünya’nın ve Güneş Sistemi’nin başına neler geldiğini anlatıyor.
“Değişim okumakla başlar” sloganıyla yayın hayatına devam eden Genç Okur dergisi; tarih, beslenme, sosyal hayat, mizah, çizgi-roman, sağlık, kitap, teknoloji sayfaları ve sevilen kahramanlarıyla birlikte değişime katkı sunmaya devam ediyor.
