Şair:
"Ben senin evladın değilim. Yetişkin bir insanım, seni de seviyorum." diye diretti.
Prenses:
"Benim kızlarım ve oğullarım var. Onların da oğulları ve kızları var. Hatta erkek torunlarımdan biri senden büyük." dedi.
Şair:
"Yine de seviyorum seni." diye itiraz etti.
Kısa bir süre sonra prenses öldü. Ama son nefesini vermeden önce şunu düşündü içinden:
"Sevgilim, tek evladım, genç şairim! Bir gün elbet seninle buluşacağız ve o zaman yetmişimde olmayacağım."
Filozof, bir ayakkabı tamircisine gider ve ayakkabısını tamir etmesini ister.
Tamirci:
"Şu anda başka bir ayakkabıyı tamir ediyorum ve daha tamir edilecek başka ayakkabılar da var. Ayakkabılarını bırak burada, şu ayakkabıları giy bir günlüğüne ve yarın gel ayakkabılarını almaya." diye cevaplar.
Filozof (içerleyerek):
"Bana ait olmayan ayakkabıyı giymem ben." der.
Tamirci:
"Sen nasıl filozofsun ki başkasının ayakkabısı ile ayaklarını sarmalayamıyorsun? Bu cadde üzerinde filozofları daha iyi anlayan bir tamirci var, istersen ona uğra." diyerek cevap verir."