'Gerçekten' yaşamanın ne anlama geldiğini acı ama hissederek öğrendiğimiz şu dönemlerde düşünmek anlam kazandı. Eşit olduk, siyaset daha az dini,maddi ayrım sınırı akla gelmiyor. Nacizane "düşünme " aktivite önerisi...
. . - Bu yirmili yaşlar yaz mevsimidir yaşamın. Buna karşılıklı otuzlu yaşlar ilkbahardır:hava bir sıcaktır bir soğuk,hep huzursuz ve çekici, her yerde kaynayan sular,yaprak bolluğu,çiçek kokuları, büyüleyici sayısız gündüz ve gece,kuş şakılamalarının bizi çağırdığı iş,gerçekten gönülden yapılan bir çalışmadır,bir tür kendi zindeligini tatmaktır, önceden tadılan umutlarla güçlendirilmiştir. Sonunda kırklı yaşlar: sessiz duran her şey gibi gizemli; temiz rüzgarların estiği,yüksek,geniş bir yayla gibi; üzerinde de berrak,bulutsuz,gündüz ve gece boyunca hep aynı uysallıkla bakan bir gökyüzü:hasadın ve en yürekten neşeliğin mevsimi, bu yaşlar sonbaharıdır yaşamın..- .
Ilkbahar için fazla genç değil miyim ?