Yaklaşık 5.000 yıllık yazılı medeniyet tarihimizin kahramanlığa, aşka, yiğitliğe, dostluğa, arkadaşlığa... dair ilk dizelerini ikinci kez okuyacağım. Baturumuz Gılgamış, çağlar öncesinde ölümsüzlüğü elde etmek için fantastik bir yolculuğa çıktı. Bu serüvenin sonunda umduğu ebedi hayatı ...
Onun öyküsü destansı bir anlatı ile kil tabletlere kazıldı. Binlerce yıldır da edebiyat tutkunu her insanın zihninde bu hikâye sayısız kez tasavvur etti.
Gılgamış, sizce de zaman ve mekan sınırlarını aşıp Felsefe Taşı'nın gizemine vâkıf olmadı mı?