Osmanlıdan Cumhuriyete Balkanların Makus Talihi Göç

Göç

H. Yıldırım Ağanoğlu

En Beğenilen Göç Gönderileri

En Beğenilen Göç kitaplarını, en beğenilen Göç sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Göç yazarlarını, en beğenilen Göç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Devletin muhacirlere uyguladığı politikalar
“Devletin karşılaştığı problemlerden birisi, muhacirlere verilen hayvanlar ve arazilerin onlar tarafından elden çıkarılmakta olmasıdır. 28 Mart 1915 tarihli bir genel bildiride, bunun zaruretten yapıldığı, ancak bu durumdan Hazine’nin zarar gördüğü belirtilmektedir. Bu malların satışının engellenmesi için bu genelgede, büyükbaş hayvanların muhacir kelimesinin baş harfi olan M ile damgalanması, küçükbaş hayvanların ise boynuz ya da kulaklarından işaretlenmesi, bu hayvanları satın alanların elinden bunların derhal geri alınması, hayvanları elden çıkaran kişilere de bir daha hayvan verilmemesi, gibi maddeler vardı. Muhacirlere karşılıksız verilen arazinin kendilerine tesliminden itibaren 10 sene boyunca bunların satılması yasak ve cezaya tabi olması da en önde gelen maddelerindendi. Bu zorlayıcı tedbirler ile Devlet, muhacirleri iskân ettirdiği bölgelerde sabitlemek istemiştir.”
Sayfa 140Kitabı okudu
Girit Göçmenleri
“Balkan Harbi öncesindeki göçlerin önemli bir bölümü ise Girit Adasından gerçekleşmiştir. 18 Aralık 1897’de Batılı devletlerin baskılarıyla Girit’in özerk bir eyalet haline getirilmesi ve Yunan Prensi Yorgi’nin Vali olarak atanmasıyla, güvenliği kalmayan Müslümanlar Girit’ten göç etmeye başladılar. 1898’de Girit’ten İzmir’e önce 3000 civarında göçmen geldi. 1899’da İzmir’e gelen göçmen sayısı 20.000’i aşmıştı. Farklı kaynaklardan 1878-1898 yılları arasında Girit Adası’ndan 175.900 kişinin Osmanlı Vilayetlerine göç ettiği belirtilmektedir. 1913 Balkan Harbi’nden sonra Yunanistan ile yapılan anlaşma ile Osmanlı Devleti ada üzerindeki hükümranlık hakkını kaybetmiş ve Girit Yunanistan’a ilhak edilmiştir…”
Reklam
Çeşitli göçmen kavimlerin adları
“Bulgarca konuşan Bulgar asıllı Müslümanlara ‘Pomak’ denmektedir. Slav asıllı Sırpça-Hırvatça dilini konuşan Bosna-Hersek Müslümanlarına ‘Boşnak’; Makedon asıllı Müslümanlara ‘Torbeş’, Kosova’da yaşayan Sırpça konuşan Müslümanlara ise ‘Goran’ adı verilmektedir. Fakat esas ilgi çeken, Osmanlı’dan sonra İslamiyeti seçen bu kavimlerin kesinlikle kendilerini Türk olarak kabul etmeleridir…”
Çimpe Kalesi
“Rumeli’de kazanılan ilk toprak parçası, Orhan Bey zamanındaki Çimpe Kalesi’dir. Rumeli’deki akınlar için bir üs olarak kullanılmıştır. Anadolu’nun Aydın, Biga ve Karesi gibi yerleşim birimlerinden getirilen on bin kadar Türk buralara iskân edilmişlerdi.”
Sayfa 26 - Çimpe Kalesi, Balkan topraklarının güneydoğu kesiminde Gelibolu Yarımadası’nda yer alan bir kaledir. 1352 yılında Osmanlı tarafından fethedilmiştir. Belgelerde kalenin adı “Cinbi”, “Çinpi” olarak da geçer.Kitabı okudu
Bulgar Mezalimi Şiiri: ‘Kulağında küpe olsun, unutma!’
“14 Ağustos 1913 tarihinde Tahirü’l Mevlevi’nin yazdığı bu şiir, Rumeli Muhacirîn-i İslâmiye Cemiyeti tarafından "Bulgar Mezalimi Şiiri-İntikam Levhası" halinde bastırılarak, muhacirlere gelir sağlamak amacıyla 20 paradan satışa çıkarılmıştır”. (
Göç
Göç
/s.160)
Rumeli Göçmenlerinin yerleşim alanları
“93 Harbinden sonra Rumeli’nden gerçekleşen göçler neticesinde, Anadolu’daki yerleşim bölgeleri ve Müslümanların nüfus oranları da artmıştır. Edirne, İstanbul, Aydın, Ankara, Kastamonu ve Hüdavendigâr Vilayetleri ve de genel bir ifadeyle Trakya, Marmara, Kuzey Batı ve Batı Anadolu Bölgeleri, Rumeli göçmenlerin kitlesel yerleşim alanları oldu. Diğer bölgeler, uzaklık ve iklimin elvermemesi sebebiyle asgari düzeyde göç aldı…”
Reklam
168 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.