Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Gog Yorumları ve İncelemeleri
Gog yorumları ve incelemelerini, Gog kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Gog puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
471 syf.
10/10 puan verdi
GOG... İtalyan yazar Gıovannı Papını'nin 20 yıl arayla yazdığı iki kitaptan oluşan 471 sayfalık muazzam eseri. Anı mı dersin ,günlük mü dersin, deneme mi dersin bilmiyorum ama kitap görünümlü ansiklopedi okudum sanki.
Hani tüm dersler kitapları vardır, sınava hazırlanan ögrenciler bir kitap alır içinde her branş mevcuttur,tek kitapta işi hallederler.Hah işte tam da böyle bir kitap bu eser.
Neler neler yok ki içinde. Toplumlardan, dinlerden,yönetimden,ekonomiden,hayvanlardan,bitkilerden girip yazarlardan,filozoflardan,atomdan,evrenden,dirilişten,ölümden çıktım. Ve çok daha fazlası..
Paraya para demeyen bir insanın huzursuzluğunun,içindeki dolduramadığı boşluğunun,tatminsizliğinin,her şeye ulaşırken aslında hiç bir şeye ulaşamayan o rahatsızlık verici hiçlik duygusunun ortaya çıkardığı dünya turuna çıkmak harika bir deneyimdi.Kıta kıta,ülke ülke,şehir şehir dolaşıp dünyanın gelmiş geçmiş en büyük beyinleri ile sohbet etmek her okura nasip olmalı bence.
Fazlaca şaşırtıp fazlaca düşündürdü. Bu şekilde okurunun iklimlerini değiştiren eserler, 'Klasik' diye nitelendirilmeyi analarının ak sütü gibi hakediyorlar.
En uzunu 2.5 sayfa, genelde 1.5 sayfa şeklinde kısa kısa süren denemelere ne ara giriş yapıp ne ara geliştirip sonuca ulaştık anlamadım. Öyle misss gibi bir eserdi valla.. Ben yine çok beğendim. Siz de okusanıza? Tavsiye midir? Gönül rahatlığımla.
Neden Okudum : O dönem 1000Kitap’ta çok övülüyordu. Ben de merak ettim haliyle, aldım ama bolca beklettim. Hem ben böyle parçalı bulutlu şeyleri okumayı severim:)
Değdi mi : İş Bankası kitabın iki cildini beraber yayınlamış. İlki 2. Dünya Savaşından önce, ikincisi ise sonra yazılmış. Kitaplar için ilginç öyküler antolojisi diyebiliriz. 20.yüzyılın ilk yarısında manyak zengin işadamı Gog üzerinden fikirlerini paylaşmış bizimle Papini. Gazeteciymiş, Eduardo Galeano’yu da hatırladım sanki. Ama daha farklı tabii. Dönemin zihni sinir fikirleri, endişeleri, fırsatları, ünlüleri işte ne ararsanız var bu kitapta. Sade ve anlaşılır anekdotumsu öyküler, sıkıcı da değil. Ama alınacak zevk okuyana göre değişiyor tabii. Ben arafta kaldım biraz.
Kim Okusun: İki dünya savaşı arası (ve sonrası) dönemi merak edenler. Edison,Hitler, Dali gibi karakterleri ve “Valla benim de aklıma gelmişti” tarzı şeyleri okuduğu kurgunun içinde görmekten haz alanlar. Dünyaya farklı bir açıdan bakmayı sevenler.
Veni, Vidi.
Birçoğumuzun hayalidir genç yaşta zengin olup dünyayı gezmek. Karakterimiz Gog da genç yaşına rağmen 20.YY’ın başındaki kaos ortamından yararlanarak kısa sürede dünyanın sayılı zenginleri arasına girmeyi başarmış ve hepimizin imrendiği macerasına başlamış.
Zenginliği sayesinde dünyanın dört bir yanını gezerek istediği herkesle tanışma şansını yakalamış. Freud, Lenin, Henry Ford, Edison, Gandhi gibi dönemin ünlü isimleriyle sohbet etmiş, bugün bile birçoğumuz için hayal olarak görülen yerlere gitmiş. Bunların da yetmediği yerde dikkatini çekecek, kendisini şaşırtabilecek insanları parayla ayağına kadar getirtmiş.
Çünkü zamanla bu boşluk hali bedenini içten içe kemirmeye başlamış. Hiçbir şey yapmadan sadece para harcamakla ömrünün geçmeyeceğini anlayan Gog, hayatını renklendirebilecek ne bulduysa yakasına yapışmış.
Aslında yazar onun maceralarını anlatırken; insanın varoluş nedeninin üretmek, hayata bir değer katmak olduğunu hatırlatarak her şeyin tadında olması gerektiğini söylüyor.
Tolstoy’un çok değerli bir sözü var: “Başkalarının hayatından ders alın. İnsan bütün hataları kendi yapacak kadar uzun yaşamıyor.” Gog’un maceraları hayal de olsa gerçek de bir insan ömrü bunları gerçekleştirebilecek kadar uzun değil, o yüzden onun başından geçenleri merakla okuyor insan.
Keyifli okumalar.
roj1
Givanni Papini emeğinden ötürü müteşşekirim ki GOG gibi biricik bir şahsiyetin yazılarını onca zorluğuna rağmen bir araya getirmiş.
Birçok satırı okurken zaman ve mekan çemberimin algısal olarak dışına çıktım ve bu benim için ayrı ayrı birer lezzet ışığıdır.
Kitabın ilk 100 küsür kadar sayfasını zerre keyif almayarak okudum. Sebebi ise seksist fikirler, tepeden bakan üslubu ve daha önce Schopenhauer' de de yaşadiğım eleştiriye kapalı önyargısal bir anlatımı idi. Ki entellektuel, eleştirel bir kitap yazarken daha ılımlı ifadeler kullanan yazarlar bana daha yakın geliyor.
Az buçuk arastiran tum okurlar zaten yazarin ünlü sahsiyetlerle görüsen ABD' li bir milyonerin anıları olduğunu biliyordur.
Hiç keyif almadığım ilk bölümde absürd fikirleriyle öne çıkan sözde sanatçılar, bilim adamları veya felsefeci karakterler bana insanoğlunun ne kadar cahil olduğunu hatirlatti. Kitap kesinlikle zamanınin ötesinde değerlendirilemeyecek fikirler içeriyor. O kısımlar bana bugünkü sartlar altinda cok sıkıcı ve hatta biraz bayağı geldi.
Ilk kitabın sonlarina dogru ve sanirim 30 yıl sonra yazdıgı 2. Kitapta Papini ergen asiliğini nispeten atmış olacak ki daha evrensel, insanlığa eleştirel bir bakış sunan yazılarla karşıladı beni. Bu bölümleri baştaki keyifsizligimi unutarak keyifle okudum.
Gog, okuyanı değiştirecek bir kitap. Kişi, kitabı okuyup bitirdikten sonra ruhunda bir değişim hissetmiyorsa, o kitap bir balta ile, putlaştırdığı düşüncelerini kırmıyorsa onun, ona kitap demek diğer kitaplara hakaret olur. Genç arkadaşlarıma hiç de haddim olmayarak şunu söylemek istiyorum: Zihninizi çerçöp ile doldurmayin ne olur. Okunacak onca büyük eser var iken, sırf kalabalıklar yapıyor diye, onu üretmek için kesilen ağaca değmeyecek zırvaları baş tacı etmeyin. Lütfen unutmayın, çoğunluğun yaptığı şey sıradandır. Gog ve buna benzer büyük yapıtlar şu dünya denen yaban ellerde, hakikati arama sürecinde, yolumuzu aydınlatan ışıklar olacaklardır. Selamlar saygılar...
2 cildin bir arada olduğu kitap cüssesi ile sizi korkutmasın. Ben okurken çok eğlendim, keyif aldım. Konusu ilgi çekici olmakla birlikte yazarın konuyu işleyişi bence bir deha örneği! 2017’de İş Bankası Yayınevinden tavsiye üzerine almıştım. Okumak bu yıla nasip oldu. 20. yüzyılın ufak bir özeti niyetiyle bu kitaba başlayacaksanız peşin belirteyim bu kitap öyle tarihi bir roman değil. Gog 1. Dünya Savaşında zengin olan işçi kökenli bir Amerikalı. Tanrıya inanmakla birlikte dinlere mesafeli( gerçi yazar İtalyan olunca Katolikliğe sempati görülüyor.) Hiç evlenmeyen ve çocuğu da olmayan dünyanın en zengin insanlarından biri olan Gog servetini, cehaletini gidermek adına gezmeye ve ünlü herkesle görüşmeye harcıyor. Kimler yok ki! Freud, Picasso, Cervantes, S. Dali, Gandhi, Lenin, Hitler, Huxley, Wells, V.Hugo, Kafka, Knut Hamsun hatta Kierkegaard :)) Bu kişilerden yayınlanmamış küçük öyküler ya da düşünceler paylaşıyor. Gog deliliğin sınırında gezmekte. Çok ilginç bir adam. Tuhaf şeyler için dünyayı dolaşıyor. 2-3 sayfalık öyküler birbirinden bağımsız. Uzun bir öykü kitabı gibi. Hırdavat Müzesi hikayesi İstanbul’da geçiyor. Her öykü şaşırtıcıydı ama Çocuk Pazarı, Cinayet Üniversitesi, Gönüllü Cellatlar, Yüz çocuk Babası, Tersine Tarih, Altında Yüzmek, Dünyada Tek Başına, Adanın Hikayesi çok ilginç hikayelerdi. Ezber bozan bir kitap olmuş. Dönem yazarlarının işlediği benzer konulardan sıyrılan yazara hayran oldum. Keyifli okumalar diliyorum.
Gog
Birinci Dünya Savaşı sırasında büyük bir servet edinen ve dünyayı gezmekte olan Amerikalı bir milyarderin hikâyesini konu alır.
Otuz yıl arayla yayınlanan iki kitaptan oluşan tek ciltlik bir anlatı kitabıdır.
Gog dünyayı gezerken gittiği bölgelerde yaşayan ünlüleri de görmeden dönmez. Freud, Einstein, Gandhi, Edison, Knut Hamsun, H.G. Wells ve daha niceleri ile sohbet etme imkanı bulur...
Gog, zaman zaman akıllı düşünceleri zaman zaman da akıldan yoksun hareketleri ile hayrete düşürüyor. Çok mu zeki yoksa fazla zekadan mı bu halde anlamak biraz zor. Para ile her şeyi elde etmeye, anlamaya çalışıyor. Ayağı mı kırıldı hemen parayla topalları evine getiriyor, onları gözlemliyor ve haline şükrediyor. Şiirlere mi merak saldı hemen evine parayla şairler getiriyor Böyle olunca da dünyayı gezmenin ne anlamı var ki Sayın Gog, dök paraları dünya ayağına gelsin
Dünyayı gezen bir milyalder denilince daha maceralı bir roman beklerken karşımıza fazla parayla sapıtan bir adamın anlatıları çıktı. Hâl böyle olunca da biraz hayal kırıklığı oldu tabi. Siz bu beklentiyle okursanız daha çok seveceğinizi düşünüyorum. Çünkü oldukça akıcı ve ilgi çekici hikayeler var. Tarihteki önemli kişiliklere de yer vermesi ayrıca güzeldi.
• İnsanlar sağır kalpleri yüzünden asırdan asra daha çok azap çekilen bir cehennemde hâlâ inleyip duruyorlar.
İlginç bir deneyim oldu. Papinni'de 500 farklı fikir var. Gerçi birbirini andırıyor. Ama gene de bu kadar fikir nereden çıktı diye şaşıyorsun.
Kitap iki kitabın birleşimi. Önce birinciyi yazıyor. 200 sf civarı. 30 yıl sonra ikinciyi yazıyor. İş bankası ikisini birleştirmiş.
Gog, zengin bir adam. Baya zengin. Dünyayı geziyor. Ve gezerken aldığı notları günlük tadında not ediyor. Ama uzatmıyor. Başkalarının bir roman çıkaracağı konuyu Papini kısa kesmiş. Mesela Einstein'le kaşılaşıyor. Oturup okuyayım diyorsun. 2 sayfa sonra pat bitiyor. Giriş, gelişme, sonuç yerine sadece giriş yapmakla yetinmiş desem yalan olmaz.
Yine de yaptığım en renkli okumalardan biri oldu.
Öyle bir yerdeyim ki tarifsiz.
10 gün önce asi vede katnemdi düşüncelerim.
Şimdi bugün kendimi yeniden doğmuş ve yeniden görmeye başlamış,duymaya,konuşmaya başlamış hissediyorum.
Kitabı bitirdiğimde sırt üstü yattım ve ağzımdan çıkan tek cümle “bir GOG geldi geçti vauvv” oldu.
Kesinlikle ve şiddetle tavsiye ettiğim keşke hiç bitmeseydi dediğim ve GOG hep yazsaydı PAPİNİ de bize aktarsaydı.
Hatta GOG ölümsüz olsaydı dediğim bir kitap.
Yeniden doğuş=GOG
Bir kaç sayfa kitaptan çok çok daha fazlası..
Okuduğunuzda ne demek istediğimi anlayacaksınız..