Yaşanan ile anlatılan arasındaki bu renk farkının bir önemi olmadığını söylüyor kendine. Bir şeyin yaşandığı anda da anlatıldığı kadar renkli olması şart değil. Hem gerçek hangisi ki? Anlattığımız mı, yaşadığımız mı? Yaşanıp geride bırakılanlar birileri tarafından sonradan anlatıldığında asıl değerlerine kavuşuyorlar belki de. Anlatıcı olmazsa hikaye de yok. Hatta gerçek diye bir şey de yok. Gerçek ancak anlatılırsa var.