Son nefes, yâni hayat sahnesinin son perdesi, herkesin kendi âkıbetini aksettiren, buğusuz, berrak bir ayna gibidir. İnsanoğlu kendisini en net olarak son nefesinde tanır. Necip Fâzıl’ın dediği gibi:
O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner,
Azrâil’e “hoş geldin!” diyebilmekte hüner...
O demde hayâtın muhâsebesi, kalbinin ve gözünün önünde sergilenir. Bu sebeple insanoğlu için ölüm ânından daha ibretli bir manzara yoktur.