Kocamın evi büyüktü ve ailesi çok kalabalıktı. Daha dokuz yaşındaydım, ama bana aşçılarla birlikte altmış yetmiş kişilik yemek yaptırıyorlardı. Herkes yemeğini bitirene kadar bir şey yememe izin vermiyorlardı. Onlar bitirdikten sonra artıklarını yiyordum, çoğu zaman yalnızca pirinç ve mercimek ile yetinmek zorunda kalıyordum.